Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Auf der anderen Seite (2007) Yaşamın Kıyısında

Resim
Auf der anderen Seite (2007) filmi Almanya ve Türkiye arasında gidip gelen hikâyesinde kökenleri farklı ülkelere bağlı karakterlerin yabancı topraklarda edindiği arkadaşlıklar ve dostluklar üzerinden kültürler arası zenginlikle beraber birçok soruna değinen ve birçok ortak yanımız olduğunu da gösteren bir eser sunuyor izleyicilerine. Yaşamın Kıyısında (2007)'de Türkçenin yanı sıra Almanca ve İngilizcenin de sıklıkla kullanılması eserin zengin mozaiğini tamamlıyor. Başarılı kurgusu ve değerli senaryosuyla farklı ülkelerde ve farklı kültürlerde yaşamak zorunda olan insanların öykülerine değinen iyi bir eser. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0880502/

Padre padrone (1977) Babam ve ustam

Resim
Sardunya Adası'nda geçen Padre padrone (1977) filminde 18 yaşına kadar çobanlık yapan, okuma yazma dahi bilmeyen Gavino Ledda'nın bir dil bilimciye dönüşürken geçtiği yollar baba oğul ilişkisi ve köy yaşamıyla beraber anlatılıyor. Taviani Kardeşler'e 1977 yılında Altın Palmiye Ödülü'nü de kazandıran Babam ve ustam filmi hem ekonomik şartlar gereği hem de yerleşmiş bir gelenek haline gelerek çocuğunu okutmayan bir köylü ailenin yaşamına otoriter baba karakteri üzerinden ışık tutuyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0076517/

Ying xiong (2002)

Resim
Eyaletleri birleştirerek Çin İmparatorluğu'nu kurma amacındaki hükümdar düşmanlarının kendisine düzenleyebileceği bir suikasta karşı tüm tedbirleri alır. Kendisini öldürmeye teşebbüs edip ancak bundan vazgeçen kılıç ustalarının yakalanıp öldürülmesini emreden ve yanına yabancıları 100 adımdan fazla yaklaştırmayan hükümdar bu kişileri öldüren kişiye çeşitli ödüller ve yanına yaklaşma hakkı vereceğini de belirtir. İsimsiz isimli kılıç ustası bu ödüle layık olmak için bir plan yapar ve kralla yüzleşir. Renklerin, müziklerin ve dövüş sahnelerinin son derece estetik bir şekilde kullanıldığı Ying xiong (2002) filmi kılıç ustalığı ve hükümdarlık gibi konularda da önemli şeyler anlatıyor. Filmin indb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0299977/

Sinemada Sembol ve Metafor Kullanımının Gerçeklikle İlişkisi

Resim
Bu yazıyı yazmak 25 Mart 2020 tarihinde Ingmar Bergman'ın En Passion (1969) filmini izlememin ardından okuduğum eleştiri yazılarından birinde filmde süt kullanımına dikkat çekilmesinin aklımda kalması ve filmi ertesi gün yeniden izlerken tam da ilgili sahnede bazı şeylerin zihnimi kurcalaması sonucunda şu anda gerçekleştirdiğim bir eyleme dönüştü. İlgili sahneden bir görsel: Bu sahneyi ikinci izleyişimde aklıma takılan soru-sorun şu oldu: Yönetmen burada saflığın sembolü sütün yere dökülmesi, çanağın kırılmasıyla az sonra Anna ve Andreas'ın ilişkilerinde yaşayacağı kopuşu haber veriyor; şiirsel bir şekilde bunu betimliyor. Ancak burada şöyle bir sorun ortaya çıkıyor: Filmi gerçek hayata evirelim ve birisiyle yaşadığımız bir ilişkiyi düşünelim. Bu ilişkinin içerisinde sevgilimiz süt çanağını düşürsün ve her yer süt içerisinde kalsın. Bu durum ilerleyen süreçte aramızdaki saflığın biteceği ve ilişkimizin kopacağı anlamına mı gelir? Eğer duruma gerçek hayatta gerçekten b

En passion (1969) Tutku

Resim
Ingmar Bergman'ın birçok filmini çektiği Faro Adası'nda geçen ve Bergman'ın birçok filminde gördüğümüz Max von Sydow, Liv Ullmann gibi oyuncuların rol aldığı En passion (1969) adlı bu eserde talihsiz bir kaza sonrası yaşamında birçok şey değişmiş olan Anna ile evliliğinde mutsuzluk yaşamış ve yalnız bir şekilde yaşamını sürdüren Andreas'ın ilişkisine konuk oluyoruz. Tutku (1969) filminde Anna ve Andreas'ı hem bireysel olarak hem de ilişkileri dahilinde tanımamızın yanı sıra birbirleriyle evli olan Eva ve Elis karakterlerini tanıma şansı da yakalıyoruz. Seyrek nüfuslu, hızdan izole ve sakin bir yaşamın sürüp gittiği bir bölgede geçen film orta yaşlı karakterleriyle geçmişte yaşanan deneyim ve acılardan kişilerin hayata dair farklı bakış açılarına ve beklentilerine kadar birçok noktaya değinen sorgulayan, düşündüren, etkileyici diyaloglarıyla çok iyi bir Ingmar Bergman eseri. En Passion (1969)'da Max von Sydow'u ve Liv Ullmann'ı sık sık yakın çekimle

Bronenosets Potemkin (1925) Potemkin Zırhlısı

Resim
Potemkin Zırhlısı'nın denizcileri kurtlu etlere layık görülmelerine başkaldırır ve Odessa'ya yayılan bir devrim gerçekleştirir. Sinema klasikleri arasında yer alan Bronenosets Potemkin (1925) filmi 1905 yılında yaşanan ve Rusya tarihinde önemli bir yer tutan Potemkin Zırhlısı Ayaklanması'nı konu alıyor. Eser, sinemanın anlatım gücünü harika bir şekilde kullanarak müthiş bir devrim ve propaganda filmi çıkartıyor ortaya. Rütbelilerle rütbesizlerin mücadelesinden halkın zulme karşı başkaldırışına ve Odessa Merdivenleri'ne uzanan anlatısında Potemkin Zırhlısı (1925) filmi devrimle ve halkın birliğiyle Çarlık rejimine karşı yazılmış, 1917'nin Ekim Devrimi'nin temellerinin atıldığı destansı bir hikâye sunuyor izleyicilerine. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0015648/

Marathon Man (1976)

Resim
Tarih alanında doktora yapan bir öğrenci, babasının geçmişte yaşadığı siyasi baskılar üzerinde çalışmalarını yürütecekken abisinin aslında nasıl bir iş yaptığını öğrenmesiyle beraber bir savaş suçlusuyla mücadele eder. Başrolünde Dustin Hoffman'ın yer aldığı Marathon Man (1976) kaçak hayatı yaşayarak geçmişteki suçlarından uzakta kalmaya çalışan yaşlı bir Nazi eskisini izleyicilerine gösterirken geçmişin yargılanmasının o zamanın şimdisinde yapıldığı bir kurgu da yaratıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0074860/

Welt am Draht (1973) Yalan Dünya

Resim
Jean Baudrillard'ın 1981 yılında yayımlanan Simülakrlar ve Simülasyon adlı kitabından 8 sene önce Rainer Werner Fassbinder tarafından Daniel Francis Galouye adlı Amerikalı bir bilim kurgu yazarının romanından uyarlanarak çekilmiş olan Welt am Draht (1973) filmi simülakron adlı bir bilgisayar üzerinden kopya insanları simüle ederek geleceğe yönelik tahminler almayı sağlayan bir projede görevli olan Fred Stiller'in gerçeği arayışını konu alıyor. Matrix filminin temasını Baudrillard'ın kuramından önce (konu bağlamında da) Galouye adlı yazarın romanından ve Fassbinder'in bu filminden aldığını (hatta telefon aracılığıyla bağlantı kurmaktan bazı diyaloglara kadar) anlamamı da sağlamış olan Welt am Draht (1973)'te gerçekliğin sorgulandığı ve izleyicisini felsefi düşüncelere sevk edebilecek iyi bir senaryoyu izliyoruz. Eserde Godard'ın distopik filmi  Alphaville (1965) 'te başrolde oynayan erkek oyuncunun da kısa bir sahnede yer alması bazı açılardan benzetilebil

Billy Liar (1963) Yalancı Billy

Resim
Hayalci bir kişi olan Billy birçok şey tasarlar ve hayatında yarattığı zorlukları aşmaya çalışır. Billy'nin hayallerinin canlandığı sahneler filme daha fantastik bir hava katarken Billy'nin idare etmeye çalıştığı ilişkilerinde öne sürdüğü yalanlar filmin komedi yanını güçlendiriyor. Billy Liar (1963) filmi senarist olmak isteyen ve hayallerinin içinde yaşayan ana karakteriyle eğlenceli ve başarılı bir eser. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0056868/

Két félidö a pokolban (1961) Cehennemde İki Devre

Resim
Hitler'in doğum günü dolayısıyla bir organizasyon gerçekleştirmek isteyen Naziler toplama kampındaki Macarlardan bir takım kurmalarını ister; ünlü futbolcuları Ónódi'nin önderliğinde maça hazırlanan Macarlar mahkûmiyet ve özgürlük arasında geçen bir mücadele verirler. Savaşı ve Nazi zulmünü bir futbol maçı üzerinden harika bir şekilde anlatan Két félidö a pokolban (1961) filmi futbolun sadece futboldan ibaret olmadığını (bunu sporun sadece spordan ibaret olmadığı ibaresiyle de değiştirebiliriz) gösteren hikâyesiyle yaşam mücadelesi veren insanların onurlu ve dramatik hikâyesini sunuyor bizlere. Cehennemde İki Devre (1961) filmini izlememi sağlayan şey bu filmin, daha önce blogda da paylaştığım ve bu filmi izledikten sonra kaldırdığım, Victory (1981) filminin temel aldığı film olduğunu öğrenmem oldu. Böyle bakınca eskinin bir taklidi, bazı değişikliklerle yeniden çevrimi olan ve özgün bir çaba sonucu ortaya konmamış olan Victory (1981) filminin de değeri düştü gözümde. Baze

Otac na sluzbenom putu (1985) Babam İş Gezisinde

Resim
1950'lerin Tito'lu komünist Yugoslavya'sında geçen Otac na sluzbenom putu (1985) filminde küçük Malik'in gözünden ailesinin yaşadıklarına ve çevresinde olup bitenlere konuk oluyoruz. Dönemin baskıcı rejimini yeren Babam İş Gezisinde (1985) filmi Emir Kusturica'nın komedi ve müzikle birleşen anlatımıyla beraber bir aile hikâyesi üzerinden o yılları anlatıyor. Eser 1985 yılında Altın Palmiye Ödülü'ne de layık görülmüş. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0089748/

An Angel at My Table (1990) Masamdaki Melek

Resim
Janet Frame'in otobiyografisinden uyarlanan An Angel at My Table (1990) filminde bir kadın yazarın yaşamını ve yazarlık öyküsünü bir kadın yönetmenin (Jane Campion'ın) gözünden izliyoruz. Masamdaki Melek (1990) filmi üç ana parçaya ayrılarak yazarın çocukluğunu, ergenliğini ve gençliğini gösteriyor. Mahcup ve içine kapanık bir karakteri olan Janet'ın edebiyat macerası ve hayatla mücadelesi Yeni Zelanda'dan İngiltere ve İspanya'ya kadar uzanan bir genişlikte başarıyla anlatılıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0099040/

Il était une fois... la vie (1987-1988) Bir Zamanlar... Yaşam

Resim
Zaman zaman aklıma gelen ve ''ne kadar güzel bir çizgi filmdi; acaba adı neydi'', ''olsa da yeniden izlesem'' diye düşündüğüm, çocukluğumda televizyonda zevkle izleyerek insan vücudunun içerisinde dolaşarak harika anılar yaşadığım çizgi filmi buldum (Google'a animation about body, organs, cells imdb yazarak) ve yeniden izlemeye başladım; büyük bir zevkle bu çok kıymetli eseri blogda paylaşmak istiyorum: Il était une fois... la vie  (1987-1988) Bir Zamanlar... Yaşam. Eser ülkemizde Bir Varmış Bir Yokmuş... Hayat adıyla yayınlanmış. Hem belgesel niteliği sahip olan hem de bilimsel bilgileri çok sade ve anlaşılır bir şekilde, animasyonun yarattığı canlı ve sempatik bir dünya içerisinde anlatan Il était une fois... la vie  (1987-1988) çizgi filmi 26 bölümden oluşuyor; bizlere insan vücudu içerisinde binbir macera yaşatırken son derece yararlı şeyleri keyifle öğrenmemizi sağlıyor. Bu çizgi film ister istemez aklıma Woody Allen'ın  Everything You Al

Robinson Crusoe on Mars (1964) Robinson Crusoe Mars'ta

Resim
Bir NASA astronutu birtakım aksaklıklar sonucu Mars gezegenine iner ve burada Robinson Crusoe gibi hayatta kalmaya çalışır. Bu uğurda kahramanımıza maymun Mona ve nereye gidilse değişmeyen bir acı gerçek olarak geçmişte köleleştirilmiş Cuma da eşlik eder. Daniel Defoe'nun eserinin modern bir bilim kurgu yorumu da diyebileceğimiz Robinson Crusoe on Mars (1964) filmi hayatta kalma ve keşfetme mücadelesi içerisinde iyi bir eser izlememizi sağlıyor. Ay'a ilk ayak basışın 1969 olduğu ve filmin 1964 yapımı olduğu düşünüldüğünde bazı bilimsel gerçekliklerle örtüşmeyen noktalar hayal gücü ve beyin fırtınasının zengin birer ürünü olarak mazur görülebilir (bu değerli filmde kahramanların sakallarının uzamaması dışında gerçeklik dışı olan hiçbir şey beni rahatsız etmedi). Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0058530/

L'amour en fuite (1979) Kaçan Aşk

Resim
Geçirdiği zor çocukluğuyla beraber 400 Darbe filminden tanıdığımız Antoine Doinel aradan geçen 20 yılda artık orta yaşlarını yaşayan, ilişkileri üzerine Aşk Salatası adlı bir kitap yazmış, boşanmış ve bir çocuk sahibi romantik bir adam olarak hayatını sürdürmektedir L'amour en fuite (1979) filminde. Eseri izlemeden önce,  eğer izlemediyseniz mutlaka 400 Darbe (1959) filmini izlemelisiniz çünkü Truffaut'nun bu önemli filmiyle, hikâyenin başlangıcı ve oradaki hikâyenin devamıyla ilgili birçok referans var bu filmde. Kaçan Aşk (1979)'da Antoine'ın evliliği de Truffaut'nun 1970 yapımı  Domicile conjugal  filmindeki evliliği üzerinden anlatılıyor; bu filmi izlemek de Kaçan Aşk'ı daha iyi anlamak için yardımcı olacaktır. Truffaut Antoine Doinel karakterinin 400 Darbe'den sonra devam eden yaşamını bir dörtlemeyle anlatmış. Bu yazıyı yazdığım zaman itibarıyla dörtlemenin ilk iki filmini henüz izlememiş olduğum için üstteki ve alttaki paragraf bazı açılardan eks

Hope and Glory (1987) Umut ve Zafer

Resim
Yaşamlarının ilk yılları II. Dünya Savaşı'na denk gelen çocukların gözünden cephe gerisinde savaşın ne gibi izler bıraktığı ve yaşamın nasıl sürdüğü anlatılıyor. Hope and Glory (1987) filmi için (muhtemelen) bu dönemleri yaşamış John Boorman'ın anılarını sinemasal bir şekilde anlatması da diyebiliriz. Bu nedenle eser klasik bir giriş, gelişme, sonuç bağlamından ziyade bir çocuğun gözünden savaşta büyümeyi ve çevresinde süregiden yaşamı konu alıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0093209/

Un amour de Swann (1984) Swann'ın Aşkı

Resim
Un amour de Swann (1984) Daha çok serinin ilk kitabı Swannlar'ın Tarafı'nı işleyen Un amour de Swann (1984) filmi bir resim uzmanı olan Swann'ın hafifmeşrep bir kadın olan ve sosyete çevrelerinde düşük ahlaklı olarak görülen Odette'e olan saplantılı aşkını anlatıyor. Eserde Alain Delon da Swann'ın dostu eşcinsel Charlus karakterini canlandırıyor. Aşk ilişkisini daha çok cinsellik bağlamında ele alan Un amour de Swann (1984) filmi toplum içerisinde saygın bir konuma sahip olan ve bunu aşkı için riske atan Swann karakterinin gözünden Odette'in yanı sıra sosyete çevresini ve Charlus karakterini de tanımamızı sağlıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0088315/ Marcel Proust'un yedi kitaptan oluşan ve 3000 sayfayı aşan, 20. yüzyıl edebiyatının en önemli eserleri arasında yer alan Kayıp Zamanın İzinde serisinin iki adet uyarlamasını kitabı daha okurken gözüme kestirmiş ve bu filmlere bloğumda yer vermek istemiştim. Romanın derinliğinin

Hopscotch (1980) Seksek

Resim
20 yılı aşkın süredir CIA için çalışan bir ajan masabaşına alınmak istenmesi üzerine işi bırakır ve anılarını yazmaya koyularak eski kurumu ile KGB'yi peşine takar Hopscotch (1980) filminde. Gerçekçilik ve dramdan ziyade komediyi ve eğlenceli bir anlatımı ön plana çıkaran Seksek (1980) filmi tecrübeli ve zeki bir ajanın planlarını aşama aşama gerçekleştirmeyi çalışmasını başarıyla aktarıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0080889/

Classe tous risques (1960)

Resim
Eşi ve çocuklarıyla beraber kaçak hayatı yaşayan Abel Davos başı sıkıştığında eski dostlarından yardım ister. Suç dünyasındaki yazılı olmayan birçok kuralı hayata geçiren Abel Davos vefa, vefasızlık, sıkışmışlık, dostluk gibi olguların hakim olduğu Classe tous risques (1960) filminde kanundan kaçmaya çalışır. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0052698/

The Mission (1986) Misyon

Resim
18. yüzyılda Güney Amerika'da geçen The Mission (1986) filminde sömürgeciler tarafından köleleştirilmek istenen Guarani yerlilerinin bir grup Cizvit tarafından savunulmaya çalışılması anlatılıyor. Sömürgecilik ve misyonerlik gibi konular etrafında, toprakları yabancılar tarafından işgal edilmiş ve kendilerinden habersiz bir taraftan bir tarafa verilmiş yerli halkın dramı ve buna yol açan çıkar odakları izleyicilere aktarılıyor. Başrolünde Robert De Niro'nun yer aldığı Misyon (1986) filmi aynı yıl Altın Palmiye Ödülü'nü de kazanmış. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0091530/