İyi Ki Filmler Var

Orta yaşlarında olan ve toplumun bazı yanlarına uyum sağlamakta güçlük çeken başrol oyuncumuz Anders, aylardır uyuşturucu tedavisi görmektedir. Bu aylar sonucunda bu sorundan kurtulmaya başlayan ana karakterimiz, bir gün, izinli olarak iş görüşmesi için şehre iner. Burada arkadaşlarıyla görüşür ve hayat, hayattan beklentileri, mevcut yaşayış biçimlerinin sığlığı gibi konular hakkında sohbetler eder. Sevgilisine de ulaşmak istemesine rağmen, ilişkilerinin zayıflamasından dolayı bunu başaramaz. Oslo, 31. august (2011) filmi; sahne sahne ilerleyen olay örgülerini geri saran kapanış ekranıyla ve sade anlatımıyla izleyicisinin üzerinde düşündürücü ve beğeni toplayan etkiler bırakıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt1736633/

Ülkemizde, ama herhalde balta girmiş ormanlara sahip tüm ülkelerde de kameraya karşı bir saygı var. Bu saygı, olumlu bir saygıdan ziyade, bir otoriteye karşı duyulan korkudan doğan bir saygı gibi geliyor bana. Kameranın ilahiliği denilebilir belki buna. Hani lisedeki edebiyat derslerinden öğrendiğimiz bakış açılarından biri olan ilahi bakış açısı gibi. İnsanlar, bir kişiyle konuşurken her nasıl konuşuyorlarsa, o kişi eğer konuşmalarını kamerayla kayıt altına alıyor ve konuşan kişi de bunu görebiliyorsa o zaman kamerasız duruma oranla daha farklı bir konuşma çıkıyor ortaya. Kelimeler değişiyor, daha seçici olunmaya çalışılıyor. Yakalanabilecek en üst düzey kibarlık seviyesine ulaşılmaya çalışılıyor. Evet, bazı insanlar kamera karşısında da fütursuzca konuşuyorlar, bazı insanlar aynı kabalıklara kamera karşısında da devam ediyorlar; bazı insanlarsa normalde nasıl bir üslupla, nasıl kelimelerle konuşuyorlarsa kamera karşısında da böyle konuşuyorlar. Hiçbir şekilde kamera etkisine uğrama

Haşmet Asilkan, asıl adı Mümin olan ama sinema alanında daha iyi bir etki bırakır diye bir arkadaşının önerisiyle ismini böyle kullanan yarım bir entelektüeldir. Sanat ve sinema tutkusu, gerçekten kendisine ait ve ölmez bir eser yaratmak arzusu onu değişime iter. Daha entelektüel görünmek için sakal bırakır, giyimini ve zevklerini bu yönde geliştirmeye çalışır. Ancak bir yandan da tüm bunları gerçekten, öğrenmek ve gelişmek için de yapar. Yıllarca aşk filmleri yönetmiş ve kendi kendisini yetiştirmiş olan Haşmet'i, Türk Filmlerinin Unutulmaz Oyuncusu Şener Şen canlandırıyor. Politik ve toplumsal bir film yaparak; gişe kaygısından uzak, sorunlara değinen, gerçek bir eser ortaya koymak için tüm emeğini sarf eder. Yaşanan türlü zorluklara rağmen eserini ortaya koymayı başarır. Ancak beklediği başarıyı yakalayamaz. Başeseri Av ve Avcı'yı yapabilmek için verdiği mücadele esnasında hem ülkemiz sinemasının sorunlarının hem de ülkemizdeki mevcut kültür sanat ortamının içine dalarız.

Bir narkotik polisinin görevini yerine getirirken kurduğu ilişkileri ve ekip arkadaşlarıyla beraber kendi çıkarları için gerçekleştirdikleri ufak vurgunları itiraf etmeye başlamasını seyre dalıyoruz. Temiz bir polis olarak kalmak ve eski iyi hislerini duyabilmek, vicdanını rahat ettirebilmek için tüm kirli ilişkileri ortaya dökmeye karar veren Dedektif Ciello, gittikçe daha da derinleşen bir soruşturmanın içerisinde bulur kendisini. Ekip arkadaşlarını ele vermemek ve yakın arkadaşlıklarını korumak isteyen Ciello, ilkelerine de ters düşmeye başlayarak tamamen hukuk görevlilerinin eline geçer. Aldığı teminatlar pratikte hiçbir işe yaramazken tanık olarak korunmasına rağmen kendisini adeta bir hapis hayatının içinde bulur. İşlediği suçlara rağmen gösterdiği kahramanlık ve önemli suçluların hapse atılması için verdiği katkılar sayesinde hukuk yetkililerinin gerçekleştirdikleri gayri resmi bir yargılama sonucu asıl mahkemede ceza almaktan kurtulur. Yaptığı muhbirlik ve arkadaşlarına karşı

Resim sanatının önemli eserleri arasında yer alan İnci Küpeli Kız tablosunun yapılış öyküsünün işlendiği etkileyici bir film. 17. yüzyıl Hollanda'sına konuk oluyoruz ve bana göre salt sanat dolu birçok an yaşıyoruz bu filmde. Beni en çok etkileyen kısımlar ressam ve resmine konu olan hizmetçisinin bir arada, yalnızca, neredeyse hiç konuşmadan geçirdikleri dakikalardı. Bu dakikalar bize ressamın hislerini, resme konu olan hizmetçi kızın ressamın üzerinde uyandırdığı duyguları, resmi çizilen ve resmi yapan arasındaki derin ilişkiyi çok güzel bir şekilde hissettiriyor. Girl with a Pearl Earring (2003) filminin başrolü için seçilen Scarlett Johansson'un filmdeki, tıpkı tablodaki gibi duru güzelliği filmin etkisini daha da arttırarak estetik güzelliğin insanda uyandırabildiği duyguları anlamaya yardımcı oluyor. Film, aynı adlı eserdeki kurgusal hikayelerden uyarlanıyor. Söylemeden edemeyeceğim ki, yukarıda gördüğünüz ve şu an itibariyle filmin imdb profilinde yer alan bu

Başrolünde Marcello Mastroianni'nin yer aldığı filmde bir kasabadaki tekstil fabrikasında çalışan işçilerin daha insani haklar için verdikleri mücadeleyi izliyoruz. Sabah 05:30'la beraber yataklarından kalkan işçilerin uyanışıyla I Compagni (1963) filmi başlıyor. Saat 06:00'daki işbaşına biz izleyiciler de tanık olarak katılıyoruz. Akşam 20:00'ye kadar süren mesaiyi izleyerek işçilerin çalışma şartlarını görüyoruz. Yaşanan bir kaza, tepki göstermek isteyen işçileri hareketlendiriyor. Nasıl örgütleneceklerini tam bilemeyen işçiler, ilk tepkilerinden istedikleri başarıyı elde edemiyor. Umutsuzluğa düşmüşlerken bir trende kaçak yolcu olarak seyahat eden profesör, saklanmak için kasabaya geliyor. Burada daha bilinçli bir eylem için işçilere yardım eden profesör, kesin bir başarı elde edilemese de, işçilerin filminin çok daha güçlü bir şekilde devam etmesini sağlıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0056945/

Daha önce bloğumda I, Daniel Blake filmini de paylaştığım İngiliz yönetmen Ken Loach'un erken dönem filmlerinden olan Kes (1969) gerçekçi ve sade yapısıyla etkileyici bir film. Ailevi problemlere sahip bir çocuğun hayata bir Kerkenez kuşuyla tutunmasını konu alan eserde o dönemin sosyal yapısı, eğitim sistemi gibi toplumsal konulara da değiniliyor. Kuş sevgisi ile ilgili bir diğer film için: Alkatraz Kuşçusu . Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0064541/