Kayıtlar

Aralık, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

North & South (2004) Kuzey & Güney

Resim
19. yüzyılda geçen, 4 bölümden oluşan 4 saatlik kısa dizi North & South (2004); kırsal güneyden sanayileşmenin sonuçlarının yaşandığı kuzeydeki Milton kentine taşınan bir ailenin kızının buradaki hayatı tekstil işçilerinin ve bir tekstil patronunun açısından deneyimlediği çok iyi bir eser. Sanayi Devrimi'nin yarattığı refahı süren patronlar ve düşük ücretleri, ciğerlerine dolan pamuk ile bunun cefasını çeken işçiler arasındaki ilişkiye, her iki tarafa da aynı uzaklıkta olan saf bir genç kadının gözünden yaklaşan Kuzey & Güney (2004) kısa dizisi; sınıf farkları, çalışma şartları üzerine olan, aynı zamanda bir döneme sinema penceresinden konuk olmak için son derece değerli bir eser. İçinde geçtiği dönemin ve karakterlerinin yaşadığı çatışmalarla zorlukların yanı sıra son derece insancıl ve duygulandırıcı, mutlu edici bir aşk hikâyesini anlatmayı da başaran bir eser North & South (2004). Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0417349/

Le jeune Karl Marx (2017) Genç Karl Marx

Resim
Karl Marx'ın (1818-1883) yirmili yaşlarına ve bir burjuvanın oğlu olan Friedrich Engels (1820-1895) ile kurduğu dostluğa; ikisinin Paris, Brüksel ve Londra'daki çalışmalarına dair değerli bir film Le jeune Karl Marx (2017). Düşün, siyaset ve ekonomi gibi alanlarda önemli bir yere sahip olan, Sanayi Devrimi'nin işçiler ve burjuvalar arasındaki uçurumu daha da ortaya çıkardığı bir ortamda yaşayan iki değerli ismin gençlik yıllarına bizleri götüren, tarihi şahsiyetleri ve onların şekillenen düşüncelerini bizlere anlatan, özellikle de konusu ve kahramanları açısından kıymetli bir film Genç Karl Marx (2017)  Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt1699518/

The Quiet Earth (1985)

Resim
Uyandıktan sonra çok geçmeden Dünya'daki tek kişi olduğunu fark eden bir bilimci, gezegene ne olduğunu araştırmaya ve kendisi gibi hayatta kalmış kişiler aramaya çalışır The Quiet Earth (1985) adlı, Yeni Zelanda yapımı, tarz sahibi bilim kurguda. Düşünsel yanı fazla ağır basmasa da belli bir tarza sahip olması, gezegendeki son kişi olma durumunu izleyicilerine başarılı bir şekilde yaşatması ile güzel bir bilim kurgu The Quiet Earth (1985). Gezegende kalan kişilerin farklı ırklara ve farklı cinsiyetlere sahip olması ama bunların eşit bölünmemesi bazı ilkel dürtüleri de ortaya çıkarıyor The Quiet Earth (1985) filminde. Bir felaket ya da ölümcül bir deney sonucunda Dünya'da yapayalnız ya da birkaç kişi kalmak nasıl bir şey olurdu sorusunu sinemanın gerçekliğiyle cevaplayarak hayal dünyasına zenginlik katan bir film. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0089869/

Journey to the Edge of the Universe (2008) Evrenin Ucuna Yolculuk

Resim
Dünya'dan yola çıkıp Güneş Sistemi'ndeki kısa bir gezintiden sonra Samanyolu'nun derinlerine ve onun da ötesine uzanan bir seyahate konuk olmamızı sağlayan Journey to the Edge of the Universe (2008); animasyonlar ve bilimsel veriler ışığında yapılan ufuk açıcı bir beyin jimnastiği. Dünya'nın küçüklüğü, dünyalık sorunların anlamsızlığı ve çoğu zaman bakmaktan, üzerine düşünmekten uzak olduğumuz diğer alanlar üzerine bilgilendirici bir belgesel Evrenin Ucuna Yolculuk (2008). Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt1363109/

Wonders of the Solar System (2010)

Resim
Fizik profesörü Brian Cox'un sunduğu BBC belgeseli Wonders of the Solar System (2010); Güneş Sistemi'ndeki gezegenlere, uydulara, bunların fizik kuralları bakımından işleyişine, bunlar hakkında yapılan araştırmalara dair, insanı yeryüzü dertlerinden uzaklaştırıp göğe baktıran çok yararlı bir eser. Güneş Sistemi'nin farklı noktalarını, bu noktalarda hangi şartların hakim olduğunu, keşfedilenleri ve keşfedilmeyi bekleyenleri, bilimin ışığıyla, anlaşılabilir bir anlatımla izleyicilerine sunan çok değerli bir belgesel Wonders of the Solar System (2010). Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt1611787/

I Want to Live! (1958)

Resim
Gerçek bir davayı konu alan I Want to Live! (1958); cinayetten idama mahkûm edilen sabıkalı bir kadının medyanın ilgi odağı olmasını, son günlerini, masum olduğuna karar verilmesini bekleyişini anlatan değerli bir film. İdam cezasına ve bunun uygulanışına, bir idam mahkûmunun son anlarına dair de bir film olan I Want to Live! (1958); adaletin belirsizliği, bazen saptırılabilirliği ve medyanın yargılar üzerindeki etkisi hakkında bir eser aynı zamanda. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0051758/

La vérité (1960)

Resim
Uçarı bir kadın olan Dominik, aile evinden ayrılıp Paris'te yaşamaya başlar. Burada tanıştığı bir müzisyenle yaşadığı buhranlı ilişki ve müzisyenin ölümünün yanı sıra Dominik'in nasıl bir hayat sürdüğü de yargılanır La vérité (1960) filminde. Bir duruşma filmi olma özelliğini de taşıyan La vérité (1960); çalkantılı bir ilişkinin yıkıcılığına, kıskançlığa, uyuma ve uyumsuzluğa dair hikâyesini anlatırken aynı zamanda bir bireyin özel hayatının ve yaşam biçiminin yargılanışına, hukukun bazen yetersiz kalışına, suçlamada bulunup davayı kazanmak için her yolu mübah görmeye dair de bir film. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0054452/

Affliction (1997)

Resim
Karlarla kaplı küçük bir Amerikan kasabasında geçen Affliction (1997); babası yüzünden kötü bir çocukluk geçirmiş orta yaşlı bir adamın çocukluğunun şimdiki hayatına etkileri üzerine iyi bir senaryoya sahip. Baba oğul ilişkisinin ve çocukluk döneminin kişinin hayatına ne kadar etki edebildiğini anlatan bir film olan Affliction (1997); başkarakterinin hayatındaki ilişkilere, mesleğine ve yaşamında değiştirmek istediklerine dair de bir eser. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0118564/

Sen Türkülerini Söyle (1986)

Resim
1980 darbesi döneminde hapse atılan ve 7 yılı burada geçen Hayri Numanoğlu, mahpusluğun ardından yeniden eski hayatına dönmeye çalışır Sen Türkülerini Söyle (1986) filminde. Ancak dünya ve arkadaşlarının ahlak anlayışı değişmiştir, mahpusluk onu yaralamıştır. Haksız mahkûmiyetlerin acısını ve bunun size karşı bir ön yargı oluşturmasını, yılların hapiste çalınmasının yarasını ve artık namus ile ahlakı değil de yükselmek için her yol mübahtırı tercih edenlerin yarattığı hayal kırıklığını anlatan; güzel adlı, değerli bir film Sen Türkülerini Söyle (1986). Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt1870517/

In the Line of Fire (1993)

Resim
JFK suikastında koruma görevlisi olan ve hâlâ görevde olan, emekliliği yaklaşmış bir ajan, seçime doğru gidilen hareketli günlerde başkana suikast düzenleme tehdidi oluşturan bir adamı yakalamak için çabalar In the Line of Fire (1993) filminde. Bir, başkanı vurmaya çalışma filmi olan In the Line of Fire (1993), başrolünde yer alan Clint Eastwood ve kötü adam rolündeki John Malkovich ile beraber iyi bir anlatım gerçekleştiriyor. Başkanların güvenliklerinin nasıl sağlandığı açısından da hikâyesini anlatan ve başkanı değil, başkanın arka planında yer alan güvenlik ekibini öne alan film; devlet tarafından öldürme ya da koruma işi için eğitilen insanların çatışmasını içeriyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0107206/

10 Rillington Place (1971)

Resim
Londra'da geçen ve gerçek bir hikâyeyi anlatan  10 Rillington Place (1971) filmi, kurbanlarına doktor olduğunu söyleyerek yardım etmek bahanesiyle cinayetler işleyen bir adamın yaptıklarını konu alıyor.   Hukukun belirsizliğine ve idam cezasının geri döndürülemezliğinin risklerine dair de düşündürücü bir film olan 10 Rillington Place (1971); cinayetle suçlanan bir kişinin başına gelenleri de konu alıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0066730/

Christiane F. - Wir Kinder vom Bahnhof Zoo (1981)

Resim
Berlin'de geçen, ergenlik çağındaki bir grup gencin uyuşturucu bağımlılığı batağındaki yaşamlarını gerçekçi bir şekilde anlatan iyi bir film Christiane F. - Wir Kinder vom Bahnhof Zoo (1981). Daha ergenlik çağında olmalarına rağmen uyuşturucuya çok kolay ulaşılabilen bir ortamda yaşayan gencecik insanların hikâyesini anlatan Christiane F. - Wir Kinder vom Bahnhof Zoo (1981); hayatlarının baharındaki çocukların uyuşturucu bağımlılığı yüzünden sürüklendikleri yolları, düştükleri durumları belgeselvari bir gerçekçilikle anlatan değerli bir Alman filmi. Aynı zamanda bir gençlik filmi olan eser, gençlerin ne kadar kolay bir şekilde uyuşturucu batağına ve kötü yollara sapabileceği konusundaki uyarıcı görevini de ebeveynler ve ebeveyn adayları için görüyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0082176/

Onları İzlerken Duyduğumuz Etkileyici Müziği O An Esnasında Aslında Film Karakterlerinin Duymaması Üzerine

Resim
Bu muzır başlık ve bakış açısı aklıma  Eğlence Müziği ile Beraber Sunulan Kavga Sahneleri Üzerine adlı yazımdaki ''Bazen kavga sahnelerinde hareketli bir müzik çalar. Müzik ile kavga, şiddet, dövüş birbirine uyum sağlar. Kavga eden kişiler gerçekten kavga ediyor gibi değildirler. Sanki çalan müziği duyuyor gibidirler. Müziğin çalması ile beraber sahneye çıkan dansçı kızlardır onlar adeta.'' kısmı hakkında düşünürken geldi. Filmlerin çoğunda, duyduğumuz etkileyici müziği aslında o an oradaki karakterler duymuyor; o müzik sadece izleyen içindir. Tabii buna aykırı örnekler de var: Örneğin yolculuk ederken açılan radyodan çalan müzik, kaynağı o an çalan plak olan müzik, karakterlerin gittiği konserde çalan müzik gibi. Yazım o an orada bulunan nesneler ya da kişiler aracılığıyla müziğin çaldığı filmler üzerine değil; çoğu filmde kullanılan, bir dış ses olarak çalan müzikler üzerine. Filmler hikâyelerini bir gerçeği aktarır gibi, yani o an orada gerçekten bir olay yaşanıyorm

The Molly Maguires (1970)

Resim
Başrollerini Sean Connery ve Richard Harris'in paylaştığı, izleyicilerini 1876 yılında ABD'ye götüren The Molly Maguires (1970); İrlandalı madencilerin kendilerine kötü şartlar sunan patronlara karşı şiddetli eylemler gerçekleştirmek için oluşturdukları örgütün bir muhbir tarafından çökertilmesini anlatan çok iyi bir film. Madencilik, madencilerin yaşamı, sömürü, gücün güçlünün yanında olmaya devam etmesi, güçlünün gücünü güçsüzü ezmek için kullanması gibi temaları başarılı bir şekilde işleyen The Molly Maguires (1970); bir muhbir üzerinden taraf seçememe ve kendi yükselişin için başkalarını ezme çatışmasını da anlatıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0066090/

...And Justice for All (1979)

Resim
Avukatlık, hukuk ve adalet sistemi, suç ve masumiyet üzerine iyi bir film olan ve bir adet Al Pacino içeren ...And Justice for All (1979); işini iyi yapan bir avukatın karşılaştığı zorluklar, hukuku sorgulayışı ve suçlu olduğunu bildiği bir yargıcı savunması hakkında. Doğrunun, etik ve ahlaki olanın ya da böyle olduğu düşünülenlerin yerini yozlaşmaya, gerçeğin değil davayı kazanmanın peşinde gitmeye bıraktığı bir ortamda geçen ...And Justice for All (1979), hukuk üzerine değerli bir film. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0078718/

Evil Angels (1988)

Resim
Avustralya'da geçen, gerçek bir davayı konu alan Evil Angels (1988) filminde; kampta, iddialarına göre bir köpek tarafından kaçırılan bebekleri kaybolan bir çiftin kendi çocuklarını öldürmekle suçlanması, bu davanın uzun süre boyunca medyanın ve halkın popüler konularından birine dönüşmesi anlatılıyor. Adaletin belirsizliği, suçlamaların aynı zamanda sizi kendince yargılayan halk tarafından da sizi mahkûm etmesi, medyanın bir olayı bir nesneye dönüştürerek reyting peşinde koşması gibi konular da Evil Angels (1988) filminde başarılı bir şekilde anlatılıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0094924/

Travolti da un insolito destino nell'azzurro mare d'agosto (1974)

Resim
İtalya'nın batısında, bir yatta zenginlere hizmetçilik yapan bir işçi, buradaki konuklardan biri ile bir adada mahsur kalır Travolti da un insolito destino nell'azzurro mare d'agosto (1974) filminde. Sınıf çatışmasından doğan zıtlıklardan sonra ortaya ilkel ve vahşi bir ilişki çıkar. Zengin-fakir çatışmasını politik bir zeminde incelerken aynı zamanda bu çatışmayı içeren bir ilişkiyi ilkel dünyadaki yaklaşımlar üzerinden de irdeleyen, bu iki farklı noktayı başarıyla bir arada işleyen iyi bir film Travolti da un insolito destino nell'azzurro mare d'agosto (1974). Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0073817/

Eğlence Müziği ile Beraber Sunulan Kavga Sahneleri Üzerine

Resim
Sinemanın en çok düştüğü, seviyesinin yerlerde süründüğü zaman ne zamandır? Ben bu hissi eğlence müziği ile beraber izleyicilere sunulan kavga sahnelerini içeren filmlerde o sahnelere maruz kalırken ve bu tip sahneleri içeren ne kadar çok film olduğunu düşünürken yaşıyorum. Son derece mantıksız, akıl ve gerçek dışı bir şekilde sunulan eğlenceli kavga sahneleri beni adeta çileden çıkartıyor; bir gerçeği bilen, bundan emin olan ve bunu mantıklı bir şekilde açıklamış birinin anlattığı bu gerçeğin kimsenin umurunda olmaması ve bunun sonucunda o kişinin yaşadığı hayal kırıklığı gibi. Daha önce Filmlerde Şiddetin Sıradanlaşması Üzerine diye bir yazı da yazmıştım. Orada bu sıradanlaşmanın komedi ile sunulması kısmına değinmemiştim. Bu yazımda hem şiddeti sıradanlaştıran hem de bunu bir komedi, eğlence ögesi hâline getiren eserlerden dem vuracağım. Bu yazıyı yazmak Convoy (1978) filmini izlerken artık düşüncelerimi açıklamaktan kendimi alıkoyamama dürtüsüne kapılmamla gerçekleştirdiğim bir ey