Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zübük (1980)

Resim
Aziz Nesin'in aynı adı taşıyan romanından uyarlanan Zübük (1980) filminde ülke gerçeklerini komedi ve hiciv ustalığıyla gözlerimizin önüne seren Nesin'in unutulmaz eserini sinemamızın toplumsal hiciv yönünün en önemli temsilcilerinden biri olan Kemal Sunal'ın oyunculuğuyla seyrediyoruz. Başkalarının sırtından geçinen, boş vaatlerde bulunan, her daim paçayı kurtarmaya bakan, rüşvete, yalana ve idealsizliğe bulaşmış, dini duyguları kendi çıkarı için kullanan bir karakter olan Zübükzade İbrahim'in siyasi kariyeri hiciv ve komedi öğeleriyle izleyiciyle buluşuyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0253991/

Playtime (1967) Oyun Vakti

Resim
Bay Hulot'nun Paris'te geçirdiği bir güne konuk olduğumuz Playtime (1967) filminde gri ve siyah renklerin ağırlık kazandığı modern şehir yaşamındaki çalışma, mimari ve lüks kültürü eğlenceli bir komediyle hicvediliyor. Film sırasıyla ofis binası, ticaret sergisi, ultra modern apartman, restoran ve meydan olmak üzere beş ana noktada geçiyor. Bay Hulot bir görüşme için bir şirket binasına ulaşıyor ancak buraya bir türlü uyum sağlayamıyor. Cam kapılar ve pürüzsüz kaygan zemin, garip sesler çıkaran koltuklar ve baş döndüren bir mekanikleşme içerisinde kayboluyor. Filmin gece bölümünün çoğunluysa bir restoranda geçiyor. Sürekli bir teknik aksaklık yaşanan bu restoranda zengin konuklara çaktırmadan bu aksaklıklar örtbas edilmeye çalışılıyor. Bunun sonucunda birbirinden komik sahneler karşımıza çıkıyor. Film boyunca Bay Hulot bu olaylara pek karışmaz; sadece tanık olur. Saflığı sakarlıkla birleşerek olayların anlamsızlığını daha da ortaya çıkarır. Playtime (1967) filminin sonund

Monsieur Verdoux (1947) Mösyö Verdu

Resim
Chaplin'in geç dönem filmleri arasında yer alan Monsieur Verdoux (1947) filminde alışageldiğimiz Şarlo tiplemesinden farklı özellikler taşıyan bir karakterin hayatını seyrediyoruz. Burjuvalara özenen ve onların sahip olduğu ekonomik güce ulaşmak isteyen saf, dürüst karakterleriyle izleyicilerin hafızasına kazınan Chaplin, Verdoux karakteriyle bir burjuva olmayı başarmış ancak bunu kötü bir yolla başarmış bir karakteri hayata geçiriyor. Ekonomik bunalımların dürüst bir insan olmaya el vermediği bir dönemde işinde acımasız ve kötü niyetli olarak, sevdiklerini ve kendisini korumayı başaran Mösyo Verdu zengin kadınları kendisine aşık ederek onların maddi güçlerinden yararlanmaktadır. Zaman zaman eğlenceli bir anlatımı kullanan film, Monsieur Verdoux'nun hayata bakışını felsefi bir şekilde yansıtıyor: Kötü bir dünyada neyin kötü olduğu nasıl bilinebilir? Bir detay olarak; Godard'ın  Masculin féminin (1966)  filminde geçen ''bir kişiyi öldürürseniz katil olursunuz, mi

Cyrano de Bergerac (1990)

Resim
Edmond Rostand'ın aynı adlı oyunundan uyarlanan Cyrano de Bergerac (1990) filminde sivri dilli bir şair, bir aşık ve usta bir asker olan Cyrano'nun tutku ve sufle dolu hayatını izleme şansı elde ediyoruz. Filmin başrol oyuncusu Cyrano'yu Gerard Depardieu canlandırmaktadır. Roxane karakterini ise Dünyanın Tüm Sabahları filminden tanıdığımız Anne Brochet oynamaktadır. Kuzeni Roxane'a aşık olan Cyrano, bu aşkını kendisini uzun burnundan dolayı çirkin bulduğu için ona açamaz. Roxane genç ve yakışıklı bir erkek olan Christine'den hoşlanır. Christine de Roxane'dan hoşlanmaktadır ama güzel konuşamadığı için onunla iletişime geçemez. Bir gün Roxane, Cyrano'nun bölüğünde yer alan  Christine'den hoşlandığını Cyrano'ya açıklar. Bu günden sonra Cyrano Christine ile dost olur ve Roxane'a, onun hoşlanacağı edebi ve zarif sözleri söyleyebilmesi için Christine'e suflörlük yapar. Araya bir savaş girer. Cyrano her gün ölümü göze alarak büyük bir tutkuyla

Il deserto rosso (1964) Kızıl Çöl

Resim
Michelangelo Antonioni Il deserto rosso (1964) adlı bu filminde Monica Vitti'nin canlandırdığı Giuliana karakterinin var olma arayışını bizlere sunuyor. Giuliana'nın film boyunca çevresiyle kurduğu iletişimde anlaşılamamak ve mutluluğu bulamamak gibi olgular öne çıkıyor. Fabrikalarla dolu bir liman bölgesinde geçen filmde sık sık endüstriyel üretimin ortaya çıkardığı mekanik sesler duyuyoruz. Filmin bir sahnesinde, ne yapacağını bilemez haldeki Giuliana, dilini bilmediği bir gemiciyle iletişim kurmaya çalışıyor. Bu sahne Türkçe bilen izleyiciler için gülümseten anlar oluşturuyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0058003/ Filmin izleme linki:  https://www.youtube.com/watch?v=LPMrqcin5Kc Not: İzleme linkini kopyalayıp bir Youtube video dönüştürücüsü sitesi aracılığıyla filmi indirebilirsiniz. Ardından da bu altyazıyı kullanarak filmi Türkçe altyazılı izleyebilirsiniz.

The Swimmer (1968) Yüzücü

Resim
Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan, refah düzeyi yüksek bir tatil kasabasında geçen The Swimmer (1968) filminde Ned'in, evine giden yoldaki tüm yüzme havuzlarını tek tek kullanarak evine ulaşma hayali sonucunda yaşadıkları etkileyici bir şekilde anlatılıyor. Filmde Ned'i, o dönemde ellili yaşlarını yaşıyor olmasına rağmen fit görünümüyle dikkat çeken büyük oyuncu Burt Lancaster canlandırıyor. Güzel, enerji dolu bir günle ve harika bir doğa ile çevrelenen bir coğrafyada başlayan filmde sahneler ilerledikçe Ned'in hayatını daha yakından tanıyoruz. Ned, her yeni yüzme havuzunda yaşadığı olaylarla unuttuğu ya da yanlış hatırladığı geçmişine dair yeni bilgiler öğreniyor. Sanatlı bir anlatımla, gün içerisinde  olaylar yaşandıkça Ned formunu kaybetmeye başlıyor. Mevsim de Ned için artık üşütücü bir hal almaya başlıyor. Yüzücü (1968) modern zamanların en önemli zenginlik sembollerinden biri olan havuzları bir araç ve anlatım ögesi olarak çok güzel bir şekilde kullanıyor. Fi

La commune (Paris, 1871) (2000) Komün

Resim
Sahte belgesel anlatım yöntemi kullanılarak çekilmiş olan La commune (Paris, 1871) filminde Fransa tarihinin önemli ve etkili toplumsal olaylarından biri olan Paris Komünü'nün hikayesi anlatılıyor. Sonucunda yaklaşık 30 bin kişinin ordu tarafından öldürüldüğü Paris Komünü'nün mensuplarına konuk olduğumuz filmde eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı kendi yöntemleriyle direnmeyi seçmiş olan bu insanların arasında, onların düşüncelerini bol bol dinleme imkânı elde ediyoruz. Paris'teki banliyölerden gelen ve de yasa dışı göçmenlerden oluşan oyuncu kadrosu, kendilerine verilen rollere, onlara aktarılan tarihi olaylara ve vicdanlarına göre kimi zaman oyunculuk kimi zamansa öz düşünce anlatımı şeklinde çok güzel bir film ortaya çıkarıyor. Bir komünü anlatmak için herhalde böyle bir oyuncu kadrosuna sahip olmak gerekirdi. Zaman zaman olayların geçtiği 1871 yılının da ötesine geçen oyuncular anakronizm yoluyla gelecekte olan olaylara da değiniyor.  Kimi zamansa, rolleri içerisinde ca

Woodstock (1970)

Resim
Belgesel, 1969 yılının 15-18 Ağustos tarihleri arasında New York yakınlarındaki bir mandıra alanında gerçekleştirilmiş ve yüz binlerce hippinin katılımıyla efsaneleşmiş olan Woodstock Müzik Festivali'ni konu alıyor. Festivale katılan hippilerden, organizatörlere ve çevrede yaşayan yerel halkın festival hakkındaki görüşlerine kadar birçok noktaya değinen Woodstock (1970) merkezine müziği alıyor. Hippiler'in yaşam tarzı, nasıl insanlar oldukları, özgürlük, barış ve müzik dolu bu belgeselle yakından görülebiliyor. Belgeselle beraber tüm zorluklara, yağan yağmura ve kalabalığa rağmen müzik tarihine adını geçirmiş olan, 60'ların ruhunu yansıtan çok güzel bir festivale yıllar sonra katılma şansı elde ediyoruz. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0066580/

Reddedilemeyecek Filmler

Resim
Kimi zaman aklıma takılan ve ara ara üzerine düşündüğüm bir konu olan Reddedilemeyecek Filmler konusu bloğumda  The Wind that Shakes the Barley (2006)  filmini paylaşmamdan önce, bu filmi izlerken bir kez daha aklıma geldi. Bu konu üzerine yazmak için bu film iyi bir örnek olmasa da (çünkü bu film iyi bir film) bu yazıyı yazmamı tetikleyen bir etken olduğu için bahsi geçen filmi de anmadan edemedim. Çünkü bu filmin de reddedilemez bir konusu var. Bu nedenle, filmi izlerken reddedilemezlik üzerine yeniden düşünme fırsatı buldum. Sinemada, edebiyatta ya da birçok alanda bazı konular vardır; ölmez konulardır. Reddedilemezler. Çünkü insanlık tarihi boyunca süregelmişlerdir; birçoğu hâlâ süregelmektedir. İnsan hayatını öyle ya da böyle etkilerler. Bu konular üzerine film yapmak sanırım genel olarak daha kolaydır. Çünkü bu konular karşı çıkılası konular değildir. Örneğin II. Dünya Savaşı ve Naziler. Bu konu üzerine birçok film yapılmış olmasına rağmen Nazilerin gerçekleştirdiği soykırımı a

Galápagos (2006)

Resim
Belgeselde, Güney Amerika'nın kuzeybatısında yer alan Galapagos Adaları'ndaki yaşam çeşitliliğini ve bunun kaynağını değerli bir anlatımla beraber seyrediyoruz. Darwin'in Türlerin Kökeni kitabını yazmasında yol gösterici olan Galapagos Adaları bu kitabın yayımlanmasından on yıllar önce, bilim tarihine adını geçirmiş olan bu büyük ismi ağırlamış. Sadece beş hafta kadar bu adada vakit geçirmiş olan Darwin burada yaptığı gözlemler ve topladığı verilerle gelecek yıllardaki çalışmalarının önünü açmayı başarmış. Galápagos (2006); oldukça hareketli ve volkanik bir bölge olan Galapagos Adaları'nın nasıl oluştuğundan, bu bölgedeki akıntı çeşitliliğinin doğal yaşamı nasıl şekillendirdiğinden ve hayvanların coğrafyaya uyum sağlayabilmek için nasıl evrimleştiğinden bahseden değerli bir belgesel. Zaman zaman aklıma bazı konular geliyor ve bu konular hakkında yapılmış sinema eserleri var mı diye merak edip araştırıyorum. Galápagos (2006) belgeseliyle de bu sayede tanıştım. Galapa

The Wind that Shakes the Barley (2006) Arpaları Sarsan Rüzgâr

Resim
The Wind that Shakes the Barley (2006) filmi; günümüzde Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti olmak üzere iki farklı ülkenin oluşturduğu İrlanda Adası'nın Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki bağımsızlık mücadelesini anlatıyor. Dramatik bir film olan Arpaları Sarsan Rüzgâr, 2006 yılında Altın Palmiye Ödülü'nü kazanmaya da layık görülmüş. İngiliz sömürgeciliğini tüm çıplaklığıyla anlatmaya çalışan filmde İrlanda halkının kendi arasında örgütlenerek sömürgeciliğe karşı direnmeye başlamasını ve silahlı mücadeleyle özgürlüklerini kazanmaya çalışmasını izliyoruz. Bir başarı elde etmeyi başaran halk örgütlenmeleri, mücadelelerini bir antlaşmayla sonuçlandırıyor ve yarı bağımsızlık kazanıyor. Ancak bu durum tam özgürlük isteyen çoğunluğu memnun etmiyor. Bu durumu kabul edenlerle etmeyenler arasında ayrı bir iç savaş ortaya çıkıyor. Günümüzde İrlanda Cumhuriyeti bağımsız bir ülkeyken Kuzey İrlanda ise Birleşik Krallık'a bağlı bir ülke. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.co

Bornova Bornova (2009)

Resim
Merkezine Bornova'yı ve oradaki bir grup çevrenin yaşamını ele alan filmde gençlik, saflık, aşk, Türkiye gerçekleri ve kötü yol göstericiler üzerine değerli bir eseri seyre dalıyoruz. İzmir ağzından sokaklarda her gün rastlayabileceğimiz gerçekçi diyaloglara kadar birçok yerlilik izleri taşıyan Bornova Bornova (2009)'da aynı çevrede büyümüş farklı yaş gruplarına mensup karakterlerin ilişkileri yer yer uzun diyaloglar, doğallık ve sadelik içerisinde bizlere anlatılıyor. Bir bölgeye özel olarak var olan ya da var olması muhtemel bazı sorunların yansıtılabilmesi açısından da değerli bir yaşam alanı seçmiş olan film, senaryo ve coğrafya uyumu bakımından da değer taşıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt1548542/

Darbareye Elly (2009) Elly Hakkında

Resim
Bir grup arkadaşın üç günlük kısa bir tatil için İran'ın kuzeyine, Hazar Denizi kıyısındaki bir kasabaya yaptıkları yolculuk sonucunda yaşanmaya başlanan olaylar, aralarına yeni katılan bir kişi olan Elly hakkında birçok şey öğrenmelerini sağlıyor. Ailelerin, bekar arkadaşların ve çocukların yer aldığı bu gruba Elly, Sepideh tarafından davet edilmiştir. Sepideh bunu, Almanya'dan yeni dönen Ahmet'le Elly'nin birbiriyle yakınlaşması umuduyla da yapmıştır. Yaşanan dramatik olaylar filmi daha da derinleştiriyor ve Elly Hakkında birçok şey öğrenmeye başlıyoruz. Filmin adı her ne kadar bu olsa da aslında Elly'nin dışındaki diğer karakterler ve onların birbirleriyle iletişimleri hakkında da birçok şey görüyoruz. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt1360860/

Pink Floyd: The Wall (1982) Pink Floyd: Duvar

Resim
Pink Floyd'un The Wall adlı albümünün sinemaya aktarımı olan filmde savaş, eğitim, disipline edilmek ve tek tipleştirilmek; özgürlük, bağımsızlık ve bireysellik gibi konular albümde yer alan şarkılar ve bu şarkıların yarattığı hikâyeler eşliğinde anlatılıyor.  Pink Floyd: The Wall (1982) sinema sanatının görsel anlatım gücünden harika bir şekilde yararlanıyor. Mükemmel benzetmeler, güçlü anlatımlarla şarkılar daha anlamlı ve daha etkileyici bir hal alıyor. Zaman zaman animasyon tekniğine de yer veren film, şarkıların oluşturduğu albümü ve albümde anlatılan, yerilen duvarları sinemasal bir bütünlükle yeniden yaratıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0084503/

Arkadaşım Şeytan (1988)

Resim
Kısa yoldan şöhrete ulaşmak isteyen Fatih, bunun için ruhunu Şeytan'a satmaya karar verir. Fatih ve arkadaşı Şeytan, Faust'tan bu yana insanların ruhlarının bayağı bir şekilde değiştiğini acı bir şekilde öğrenirler. Bir müzisyen olan Fatih, sanatında ilerlemek, gerçekten dinlenmek ve büyük başarılar elde etmek istemektedir. Barlarda geçen kariyerinde yükselmek ve arzu ettiği başarılara ulaşmak için ruhunu Şeytan'a bile satabileceğini söyler, kendi hayatı üzerine kendi başına hayıflanırken. Arkadaşım Şeytan (1988) filminde, o sırada oralardan geçmekte olan Şeytan, Fatih'in bu sözlerini duyar. Ona, ruhuna karşılık yardım edebileceğini söyler. Bu teklifi kabul eden Fatih Şeytan'la beraber, sahip olmak istediği şeyleri elde etmeye başlar. Ancak bu kısa sürer. Çünkü Şeytan'ın, kendisinden de şeytan olan ve ona pabucunu ters giydiren, kulağına kurşun döken kuklaları vardır. Dünyada ruhun önemi kalmamıştır. Blogtaki Atıf Yılmaz filmleri için tıklayınız . Filmin i

Nói albinói (2003) Albino Noi

Resim
Küçük bir İzlanda kasabasında geçen Nói albinói (2003) filminde, bir albino olan ve ergenlik çağının sonlarını yaşayan Noi'nin okulu, ailesi ve çevresiyle olan ilişkisi İzlanda'nın coğrafi zorlukları içerisinde çok güzel bir şekilde anlatılıyor. Dramatik bir hikayeye sahip olan Albino Noi (2003) filminde bembeyaz bir coğrafyada yaşayan Noi, coğrafyaya uyum sağlamayı başarmış olan görünüşüne rağmen toplumla biraz uyumsuz bir kişilik taşımaktadır. Disiplinsiz bir öğrenci olan Noi'nin annesi yoktur. Babası ise taksicilik yapmaktadır. Noi, babaannesi ile yaşamaktadır. Bir gün, her zaman gittiği benzin istasyonunda yeni çalışmaya başlamış olan İris ile tanışır ve ona aşık olur. Bu sıkıcı ve boğucu yaşamdan kurtulmak, daha sıcak ve daha farklı yerlerde yaşamak isterler. Ancak coğrafya onları engeller. Orada yaşamayanlar için, en azından benim için, dışarıdan bakıldığında çok çekici ve sempati duyulan bir yer olarak görülebilen İzlanda'nın da doğal olarak anlatılmış olduğu