İyi Ki Filmler Var

Çocukluğundan kalma çarpıcı bir anıya sahip olan Archibaldo de la Cruz dinlediği bir hikâye sonucunda müzik kutusu aracılığıyla hayal ettiği suçların gerçekleşebileceğine inanır. Çocukluğunda inandığı bu hikâye yetişkinliğinde yeniden aynı müzik kutusunu bulması sonucunda tekrar canlanır ve Ensayo de un crimen (1955) filminde Archibaldo de la Cruz suç işlediğini düşünmeye devam eder. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0048037/

Mücevher tutkunu bir kadının önderliğindeki bir ekip Topkapı Sarayı'ndaki hançeri çalmak için İstanbul'a gelir ve olaylar gelişir. 1960'lı yılların Türkiye'sinde geçen Topkapı (1964) adlı bu eserde zengin Türk kültürü göstergeleri, İstanbul manzaraları içerisinde keyifli bir soygun filmi sunuluyor izleyicilere. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0058672/

Criterion Koleksiyonu'nda da kendisine yer bulmuş olan Topsy-Turvy (1999) adlı bu Mike Leigh filminde 19. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere'de geçen biyografik bir hikayede bir libretto yazarı ile bir bestecinin yeni bir opera ortaya koyma sürecine konuk oluyoruz. Kendisini tekrar etmeye başladığını düşünen besteci, libretto yazarından artık daha farklı bir eser yaratmaları yönünde talepte bulunur. Japon temalı bir eser ortaya koymaya hazırlanan bu ikili bir operanın sahnelenmeden önce ne gibi zorluklarla karşılaştığını, hangi aşamalardan geçerek nasıl sahnelendiğini de yakından görmemizi sağlıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0151568/

21. yüzyılın arifesinde Türkiye'de geçen Filler ve Çimen (2000) filmi mafya, siyaset, uyuşturucu, terör ve rüşvet gibi büyük konuları bu olayların bazılarının dolaylı olarak yanından geçen halktan, küçük karakterlerin kendi büyük hayat mücadeleleriyle beraber anlatıyor. Ülke sorunlarına, kirli ilişkilere ve tüm bunların yanında kendi hayatlarını yaşamaya çalışan temiz insanlara da değinen Filler ve Çimen filminde Haluk Bilginer, Taner Birsel gibi isimler de rol alıyor. Ufak bir eleştiri olarak: Gerçekçi ve dramatik bir anlatımı tercih etmiş olmasına rağmen buna uymayan ve sahtekâr bir karakter izlenimini hemen uyandırıveren bakan rolündeki Bülent Kayabaş seçimi bu şekliyle filme tam uymamış diye düşünüyorum. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0252437/ Filmin izleme linki:  http://alkislarlayasiyorum.com/m/content/191030/filler-ve-cimen-115-dakika

Anlatımında Orta Çağ karanlığı ve aydınlanma mücadelesine de yer veren The Hunchback of Notre Dame (1939) filmi güzel Esmeralda ile çirkin Quasimodo'nun hikâyesine konuk ediyor izleyicilerini. 1939 yılında yapılmış olan Notre Dame'ın Kamburu filmi çingeneler, halk, asiller, kral ve dini sınıf gibi farklı parçalardan oluşan toplumun yüzlerini gösterirken iyilik ve kötülüğün tüm bu sınırları kaldırıp daha net çizgilerle insanları ortaya koymasını da anlatıyor. Ama tabii ki, ya da ne yazık ki, güzellik ve çirkinlik de filmin gösterdiği gibi insanların sınıflanmasında önemli bir etken. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0031455/

Sonatine (1993) filminde yakuza örgütleri arasında rekabetin yaşandığı bir ortamda kendine has bir kişilik taşıyan Aniki Murakawa'nın örgütünü yönetişi, hayata bakışı ve bir kadınla ilişkisi anlatılıyor. Beklemek üzere örgütüyle beraber bir sahil evine yerleşen Murakawa ve ekibi burada vakit öldürmek için ilginç oyunlar oynar. Aniki Murakawa bazı açılardan kendisine benzeyen bir kadınla da burada tanışır. Filmin sahip olduğu tarz eseri daha da ilgi çekici kılıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0108188/

Criterion ve Roger Ebert'ın Muhteşem Filmler Listesi'nde de yer alan Fukushû suru wa ware ni ari (1979) filminde bir katilin yaşamına zamansal sıçramalara sahip bir anlatımla konuk oluyoruz. Katilin işlediği cinayetler, ailesi ile olan ilişkisi, kadınlara ve özgürlüğe düşkünlüğünün yanı sıra kaçak hayatı yaşarken neler yaptığı da çok başarılı bir şekilde anlatılıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0079182/

Ünlü Rus tiyatro yönetmeni Konstantin Stanislavski Bir Aktör Hazırlanıyor adlı bu eserinde oyunculuğa ilgi duyan sanatseverlerin yararlanabileceği bir şekilde, bir kurgu içerisinde oyunculuk üzerine dersler veriyor. Doğrudan sinema ile değil de tiyatro ile alakadar olsa da sinema ve tiyatro ilişkisi oyunculuk bağlamında ilintili iki konu olduğu için sinemaseverlerin de bu kitabı okumak isteyebileceklerini düşündüğümden eseri bloğumda paylaşmak istedim.

Paranın kıymetini bilen ve namusuyla parasını kazanarak yaşamını onurlu bir şekilde idame ettiren bir esnaf ruhunu şeytana satıp satmamak konusunda tereddüt eder ve motifinde İstanbul ile ahlak olan çok iyi bir film çıkar ortaya. Kaç Para Kaç (1999) filmi paranın hayatımıza olan etkilerini anlatırken namuslu ama fakir bir yaşam mı yoksa namussuz ve fakir bir yaşam mı sorularını kendi ahlaki bakış açısıyla çok güzel bir şekilde cevaplıyor. Filmin başrolünde Taner Birsel yer alırken, Bülent Emin Yarar ve dünyaca ünlü fotoğrafçı Ara Güler de Kaç Para Kaç'taki bazı diğer oyuncular. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0254463/

Atom bombası atılmasının üzerinden henüz 15 yıl dahi geçmemişken Hiroşima'da çekilmiş olan Hiroshima mon amour (1959) filminde Fransız bir kadınla Japon bir erkeğin birkaç günlük aşkını ve kökenlerinin dayandığı kendi kentlerinin onların yazgılarına olan etkisini seyrediyoruz. Filmin tamamına yakını iki ana karakterin şimdiye ve geçmişe dair diyaloglarıyla geçiyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0052893/

Indiana Üniversitesi'nin bulunduğu kasabada geçen Breaking Away (1979) filminde ezilmiş ve ikinci sınıf insan muamelesi gören bir grup yerel genç, üniversitelilere meydan okur ve itibarlarını geri kazanmaya çalışır. Amerika'daki üniversiteye giden ve gitmeyen insan ayrımının derinden hissedildiği Breaking Away (1979) filminde nesiller arası çatışma da işleniyor. Eski taş ocağı bölgesinin su dolu çukurunun görsel güzelliği ve harika bisiklet sahneleri ile eser değerini daha da arttırıyor. Bisiklet tutkunu Dave'in İtalyan aşıklığı, yerel gençlerin kendilerini onurlu bir şekilde var etme çabaları ve sınıfsal çatışmalar bisiklet yarışı etrafında çözülüyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0078902/

Yeni seçilen ve derin devlete karşı çıkan ülke başkanının suiskaste kurban gitmesinin ardından yapılan soruşturmanın sonuçlarına itiraz eden Yves Montand'ın canlandırdığı başsavcı Henri Volney tüm çalışkanlığı ve adalete olan bağlılığıyla güneşe fazlasıyla yaklaşır. I... comme Icare (1979) filmi mitolojideki İkaros hikâyesini mükemmel bir benzetmeyle kullanırken dünyanın birçok noktasında eylem gerçekleştiren ve kendi çıkarları uğruna diğer hayatları yok eden örgütleri harika bir şekilde anlatıyor. İkaros'un İ'si filminin başrolünde bir diğer muhteşem politik film olan Z (1969) 'da da başrol oynayan ve adeta bu filmlerin ustası Yves Montand'ın canlandırdığı başsavcının gerçekleri ortaya dökmek için yaptıklarının yanı sıra Milgram Deneyi olarak bilinen otoriteye itaat deneyini gözlemlerken yaşadığı sarsıntı filmin anlatmak istediklerini etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. Filmin bir diğer akılda kalıcı noktası da müzikleri. Burada Ennio Morricone'nin izi y