İyi Ki Filmler Var

L'amant double (2017) filmini izlemiş, yatıp uyuyacaktım ki filmin oyuncularına bakarken bir şey dikkatimi çekti. Bundan bahsetmeden önce filmin konusundan bahsetmem gerekiyor. Bir romandan uyarlanmış olan bu filmde kabaca, ikizi olmak, ikizlerle ilişki yaşamak konusu işleniyor. Filmin başrollerinde üç farklı karakter var. Bunlardan birisi kadın; diğer ikisiyse birbirlerinin ikizi olan iki erkek.  Filmin oyuncularını incelerken, filmin etkisiyle, filmde yer alan ikizleri canlandıran oyuncuların gerçek isimleri için iki farklı isimle karşılaşacağımı düşündüm. A ikizini kim, B ikizini kim oynamış acaba diye düşündüm hatta. Ancak sonra fark ettim ki ikizleri tek bir oyuncu canlandırmış. Tabii ya, nasıl da düşünemedim? Aslında bunu düşünememiş olmam filmin başarısı adına bir anlamda iyi bir şey. Ama ben daha çok, kendimi kandırılmış gibi hissettim. İzlediğim şeylerin, hikayelerin, oyunculukların, dekorların, giysilerin; kısacası her neyle karşılaşıyorsam olabildiğince gerçekten g

Fransız Sineması'nın en önemli eleştirmenlerinden biri olan André Bazin Sinema Nedir? adlı bu kitabında sinemanın doğuşundan gelişimine, gelişiminden geldiği son noktaya kadar uzanan geniş ve düşünce dolu bir yolculukla sinemaseverlere arkadaşlık ediyor. 1958 yılında hayatını kaybeden ve Truffaut'nun da arkadaşı olan Bazin için Truffaut 1959 yapımı meşhur filmi 400 Darbe'yi ithaf etmiştir. Kitabında sinemanın diğer büyük sanatların yanında nasıl bir bebek olduğundan ve ne denli bir gelişme yaşadığından bahsediyor. Bunun yanı sıra Bazin; tiyatronun sinemaya olan etkisinden, romanlardan uyarlanan filmlerden, filmleştirilmiş tiyatrolardan; gerçeklik ve kurmacadan; Fransız, Amerikan ve İtalyan sinemalarından; önemli yönetmenlerin sinema tarihine geçmiş değerli eserlerinden bolca bahsediyor. Bir Kitaptan Uyarlanan Filmler ve Yaratılan Filmler adlı blog yazımda kendimce değindiğim bir konu olan uyarlama filmler hakkında ufkumu daha genişleten değerli görüşlerini okumak günüm

İkinci Dünya Savaşı sonrasında İtalya'da gelişen ve İtalyan Yeni Gerçekçiliği adını alan bir akım ve dönemin eseri olan La Terra Trema (1948) yöre halkına rol veriyor. Ya da yöre halkını kayıt altına alıp bir senaryo dahilinde bir hikaye anlatıyor da diyebiliriz. Zaman zaman bir anlatıcı ses bizi uzun ve bitmesini istemediğimiz bir kitabın içindeymişizcesine sarıyor. Balıkçılıkla geçinen kasaba halkı arasından bir ailenin bir üyesi köle gibi çalıştırılmaktan ve karşılığında kıt kanaat karınlarını doyurabilmelerinden bıkıyor. Gücü elinde bulunduranlara baş kaldırıyor. Bazı başarılar yakalasa da tekrar ailesi ile beraber, mecbur bıraktırılan hayata dönüyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0040866/

Fed Up (2014)'te Amerika'da her geçen gün büyümekte olan obezite sorununa ve bunun kaynağı olan yiyecek içecek endüstrisine dikkat çekiliyor. Obez çocukların hayatlarına ve beslenme alışkanlıklarına konuk olduğumuz gibi ebeveynlerin bu konudaki çaresizliğini de izliyoruz. Obezitenin yakın tarihsel gelişimini de açıklayan Fed Up; hazır gıdalar, şeker ağırlıklı yemek endüstrisi ve ülkenin sağlığından ziyade kendi kârlarını düşünen şirketleri çok güzel bir şekilde anlatıyor. Çok büyük bir ekonomik güce sahip yiyecek endüstrisinin devletin şekerli ve hazır gıdalara karşı gerçekleştirmeye çalıştığı cılız mücadeleleri nasıl hemen bertaraf ettiğini örneklerle gösteriyor. Çocuklar üzerinde son derece olumsuz etkileri olan reklamlarla daha üç dört yaşına basmadan çocukların markaları tanımaya başlamasına ve onların bağımlısı olarak ömür boyunca bir müşteri haline dönüştürülmelerine güzel bir şekilde değiniliyor. Tüm bu karamsar tabloya rağmen bir zamanlar doktorların oynadığı ve s