İyi Ki Filmler Var

Eşlerini kaybetmiş ve çocukları aynı yatılı okulda kalan bir erkek ve bir kadın, yarışçı Jean-Louise ve sinemanın kamera arkası kısmında çalışan Anne özel bir aşk yaşarlar Un homme une femme (1966) filminde. Jean-Louise mesleği gereği hareketli ve hızlı bir yaşam tarzına sahipken kaybettiği eşiyle geçirdiği mutlulukları bir türlü unutamayan Anne ise daha sade bir yaşam sürmektedir. Birçok aşk filminden farklı bir anlatım tarzına sahip olan Un homme une femme (1966) karakterlerinin geçmişlerine dair geri dönüşlerle ve etkisi şimdide devam eden anılarla etkileyici bir, belki de iki demeli buna, aşk hikâyesi ortaya koyuyor. Bu hikâye zaman zaman renkli zaman zaman renksiz görüntülerle; bakışlarla, dokunuşlarla, içten geçen konuşmalarla, bir parmağın bir sırta dokunuşunun yarattığı mutlulukla yansıtılıyor izleyicilere. İki ana karakter de zaman zaman tek tek ele alınarak bir birleşmeye doğru ilerliyor. Filmin müziklerini Love Story (1970) filminden tanıdığımız Francis Lai bestelemiş.

Bir askeri pilot olan Peter, paraşütsüz bir şekilde yanmakta olan uçaktan atlamak üzereyken son anlarını telsizde kendisiyle konuşarak geçirdiği June'a aşık olur ve ölüm görevlisinin de onu ıskalamasıyla beraber hayatının kadınına kavuşur. Ancak bir sorun vardır. Pilotun vakti dolmuştur ve ölüm görevlisi hatasını telafi etmek zorundadır. Aşık olduğu kadına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan pilot ölüm görevlisinin onu götürmesine izin vermez ve öbür dünyaya dava açar. Açılan dava sonucunda pilot, ölüm görevlisinin hatası sayesinde aşık olduğu kadına kavuşabildiği için ölümünün ertelenmesini talep eder. A Matter of Life and Death (1946) yaşam ve ölümü bir arada sunan fantastik anlatımıyla izleyicilerini siyah beyaz öteki dünyaya ve renkli bu dünyaya getirip götürüyor. Eserin fantastik ve güzel konusu içerisindeki, öteki dünyada yargılanma bölümü bana Hüseyin Nihal Atsız'ın Ruh Adam romanındaki yargılanma bölümünü hatırlattı. Orada da karakter fantastik bir şekilde öteki düny

1900 yılında yaşanmış gerçek bir hikâyeyi konu alan ve Avustralya'da geçen Picnic at Hanging Rock (1975) filminde özel bir kız kolejinin genç öğrencileri Hanging Kayalıkları'nda piknik yapmaya giderler ve öğrencilerden bazıları gizemli bir şekilde kaybolur. Kullandığı müzikler, doğal görünümler, sakinliği ve gizemli havasıyla Hanging Kayalıkları'nda Piknik (1975) filmi 20. yüzyılın hemen başında, eğitim sistemini ve o dönemki yaşayışı da görebilmemizi sağlıyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0073540/

Polislerin OCP isimli şirket tarafından yönetildiği bir zaman diliminde geçen RoboCop (1987) bilim kurgu filminde polis memuru Murphy bir robot polise dönüştürülür. Suç oranlarının yüksek olduğu Detroit bölgesinde görev yapan Murphy suçla mücadele ederken hayatını kaybetmesine rağmen teknoloji yardımıyla OCP'nin projesi kapsamında bir robot polis haline getirilir. Amacın kâr elde etmek, kontrol altında tutmak ve hükmetmek olduğu bu bilim kurgu dünyasında (aslında bu kısım hiç de bilim kurgu değil), Murphy gerçek suçluları yakalamayı başarır. Makineleşme, teknoloji ve insan ile robot arasındaki olası bir mücadele; güçlü kapitalizmin yol açtığı ve insan hayatını değersizleştiren dengesiz iktidar dağılımı üzerine de düşündürten bir eser. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0093870/

Bir ayakkabı firmasının önemli bir yöneticisi ve hissedarlarından biri olan Bay Gondo'nun fidye için çocuğu kaçırılmaya çalışılır. Yanlışlıkla Gondo'nun şoförünün çocuğunu kaçıran fidyeci yine de fidyesini ister. Eğer fidyeyi öderse ekonomik olarak çok zor duruma düşecek olan Gondo, kaçırılan kendi çocuğu olsaydı hemen ödeyeceği fidyeyi bu sefer ödemekten kaçınır ve ahlaki bir ikilem yaşar. İşinde emeğiyle yükselmiş ve iyi kalpli olan Gondo doğru kararı verir. Tengoku to jigoku (1963) filminin diğer yarısındaysa polis teşkilatının fidyecinin izini ipuçlarını tek tek birleştirerek sürüşünü izliyoruz. Filmin sonunda ise yüksekte bir zengin evinde oturan Bay Gondo ile alçakta oturan fakir Takeuchi kısa bir süre sohbet ederek bazı soruları da açıklığa kavuştururlar. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0057565/

Kırklı yaşlarını yalnız bir şekilde yaşayan Amerikalı bir kadın yaz tatili için geldiği büyüleyici Venedik'te rüya gibi geçen bir aşk yaşar. Summertime (1955) filmi Venedik'in görsel güzelliğini kullanarak etkisini arttırıyor ve bu masalsı kentte geçen güzel bir aşk hikâyesini izleyicilerine sunuyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0048673/

Bram Stoker'ın aynı adlı romanından uyarlanan filmde Doktror Van Helsing, arkadaşı Jonathan Harker'ın ölümü üzerine Kont Drakula'nın peşine düşer. 1 saat 20 dakikalık süresiyle romanı biraz daha dar şekilde senaryolaştırmış olsa da 1958 yapımı Dracula'nın, Kont Drakula rolündeki Christopher Lee ile beraber izlenmeye değer bir eser olduğunu düşünüyorum. Bir diğer Drakula filmi için:  Bram Stoker's Dracula (1992) Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0051554/

Beverly ve Elliot bir arada geçirdikleri yaşamlarında her şeyi paylaşan ve aynı mesleği tercih edip jinekolog olmuş iki tek yumurta ikizidir. Mesleklerinde son derece başarılı bu ikiz kardeşlerin hayatına oyuncu bir kadın girer ve ikizlerden biri bu kadına aşık olunca ikizler çeşitli zorluklarla karşılaşarak yeniden bir arada ayakta kalmaya ya da birlikte düşmeye çalışırlar. Dead Ringers (1988) filminde kardeşlerin karakterlerini ayıran en büyük özellik birisinin kadınlarla ilişkilerinin ve yakınlığının iyi, diğerininse kötü olmasıdır. Beverly daha hassas bir karaketere sahipken Elliot daha baskın bir karaktere sahiptir. Ölü İkizler (1988) ikizler, ikizi olmak ve dış görünüşleri tıpatıp aynı olan kişilerin nasıl çok farklı insanlar olabileceği üzerine de düşündüren bir film. David Cronenberg'in blogtaki diğer filmleri için tıklayınız . İkizlerle alakalı bir filmden sonra yazdığım bir deneme için: Sinema ve Gerçekçilik Problemi Üzerine Bir Yaklaşım Filmin imdb profili:  ht

Federico Garica Lorca'nın Kanlı Düğün adlı oyununu flamenko olarak sahneleyecek dansçılar prova için bir araya gelirler; makyajlarını yapıp ısınmaya çıkarlar; kostümlerini giyip ana provaya geçerler; ve tüm izlediklerimiz en güzel uyarlamalardan birinin en güzel provasıdır Bodas de sangre (1981) filminde... Eserin metnini dün akşam okumuş ve duygusal yönünü, etkileyiciliğini pek de kavrayamamıştım; çünkü ertesi günkü oyundan önce eseri okumuş olmak için okumuştum. Bugün sahnede, İzmir Devlet Tiyatrosu'nda Kanlı Düğün'ün temsilini izleyince ne kadar dramatik ve ne kadar da hayatın içinden bir eser olduğunu kavradım ve Carlos Saura'nın Flamenko Üçlemesi'nin içerisinde yer alan bu eseri eve döner dönmez izlemeyi kafama koydum. Filmi izlerken o dans alanında, o oyuncularla beraber dans edebilmeyi istedim. Vücutlarını o kadar güzel kullanıp konuşmaya hiçbir ihtiyaç duymadan her şeyi o kadar güzel ifade ediyorlar ki... Filmin başlarındaki birkaç konuşma hariç eser s

En önemli dünya klasikleri arasında yer alan, Tolstoy'un başeserlerinden 1700 küsur sayfalık Savaş ve Barış'ın bu 7 saatlik sinema uyarlamasında 19. yüzyılın başlarında Rusya'daki yaşayışa ve Napolyon'la verilen savaş boyunca yaşananlara konuk oluyoruz. Bir yanda Rusya'da, Moskova ve Petersburg'ta süregiden burjuva yaşamı, öte yanda ordu ve ordunun önce Avusturya'da sonra da Rusya'da yani kendi topraklarında Napolyon'un ordusuyla çarpışması; bir diğer yanda da Piyer ve Andrey karakterlerinin yaşadıklarının, düşündüklerinin anlatılışıyla geniş bir zamanı ve daha birçok karakteri kapsayan büyük bir eser Savaş ve Barış. Voyna i mir (1966) filminin başrolünde, eserdeki en önemli karakter olan Piyer'i canlandıran ve aynı zamanda filmin yönetmeni de olan Sergey Bondarchuk yer alıyor. Roman ve filmi kıyaslamak gerekirse tabii ki öncelikle sinema eserini de daha iyi anlayabilmek için romanı okumak gerekir diye düşünüyorum. Romanın tamamının filme y

2004 yılında Altın Palmiye Ödülü'nü de kazanan Fahrenheit 9/11 belgeselinde Michael Moore George W. Bush'un başkan seçildiği seçimden itibaren başlayarak 11 Eylül Saldırıları'nı ve Irak Savaşı'nı; tüm bunların kimlerin ve nelerin çıkarına hizmet ettiğini göstererek anlatıyor. Savaşın masum insanların yaşamına olan yıkıcı etkisini, petrol ve para için yapılan anlaşmaları, ortaya çıkartılan hayali hedefleri ve tüm bunların etrafında halkın bunlara inandırılarak nasıl yönetildiği Fahrenheit 9/11 (2004) belgeselinde çok güzel bir şekilde anlatılıyor. Belgeselin sonlarına doğru Moore, tekrar Irak'a gitmek istemeyen bir askerle beraber senatörlere çocuklarını Irak'a göndermeleri için broşür dağıtıyor. Görselde de bu etkileyici kısımdan bir kare görüyoruz. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0361596/

Kameralı adamı çeken kameralı adamın filminde Dziga Vertov günlük yaşamın farklı yanlarını serbest bir kurgu içerisinde, sürekli bir devinimle kendi gözünden izleyicilere sunuyor. Güne başlangıç, çalışma, paydos, spor, tatil gibi günlük yaşantının farklı sahnelerini etkileyici kesmelerle anlamlı biçimde birleştiren Vertov, Chelovek s kino-apparatom (1929) filminde Sovyet Rusya'daki insanların hayatını son derece güzel bir şekilde aktarıyor. Film, o zamanlar Sovyet Rusya'ya bağlı olan Krakov kentinde çekilmiş. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0019760/

Hayatındaki en büyük tutkulardan biri Pulitzer Ödülü'nü kazanmak olan bir gazeteci bir cinayeti aydınlatmak için akıl hastanesine yatar. Akıl hastanesinde kendi aklını korumakta zorlanan Johnny Barrett edindiği yeni arkadaşlarını tek tek tanımaya başlar. Komünist yaftasıyla ülkesinde sevilmeyen eski bir askerden Klu Klux Klan üyesine dönüşen bir siyahiye ve füze, roket yapımında çalışırken aklını yitiren bir profesöre kadar hem Amerika'nın yaşadığı olaylara hem de Amerikan toplumunun yapısına değinen Shock Corridor (1963) film çok iyi bir sinema eseri. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0057495/

Burt Lancaster'ın canlandırdığı Felix Happer'ın sahibi olduğu Knox şirketinin bir çalışanı olan Macintyre bir petrol rafinerisi kurmak için satın alınmak istenen bir İskoç kasabasına görüşmeleri yürütmek için gönderilir. Macintyre bu kasabada yeni bir hayatı deneyimler ve farklı, arzu etmeye başladığı bir yaşam biçimiyle karşılaşır. Bay Happer'ın astronomi tutkusu bu güzel kasabayı bir petrol bataklığına çevirme hatasından onu kurtarır. Local Hero (1983) filmi İskoçya'nın doğal güzellikleri eşliğinde Amerikan yaşam tarzından bir sahil kasabasının yaşamına geçişi eğlenceli bir şekilde sunuyor. Filmin imdb profili:  https://www.imdb.com/title/tt0085859/