Serpico (1973)
Sinema sanatının en değerli yönetmenlerinden biri olan Sidney Lumet, başrolünde Al Pacino'nun yer aldığı bu filminde polislik kurumunun suçlarla mücadele ederken suça bulaşmasını ve buna karşı gelen ender iyi polisleri anlatıyor. Gerçek olaylara dayanan ve Frank Serpico'nun biyografi kitabına dayanarak senaryolaştırılan eser, günümüzde hala hayatta olan ve 80'li yaşlarını yaşayan Frank Serpico'nun verdiği mücadelenin sinemasal bir anlatımı niteliğinde.
Bu paylaşımımdan 6 paylaşım önce yer verdiğim Prince of the City (1981) filminde de polis ve devlet kurumlarındaki yozlaşmayı, devlet düzeninin suç işleyerek suçu önleyen bir yapı taşımasına neden olan kara noktalarını anlatan yönetmen, Serpico (1973)'te de bu konunun üzerine gidiyor. Serpico, başrolünde Al Pacino'nun yer alması dolayısıyla Kentin Prensi'ne oranla çok daha popüler bir film olsa da ve daha çok, rastlanma ihtimali daha az olan filmlere yer vermeye çalışsam da yönetmenin benzeri konuları işlediği bu iki filmin de bloğumda yer almasını istedim.
Çocukluğundan beri polis olmak isteyen Serpico, akademiden mezun olarak bu hayalini gerçekleştirir. Ancak meslektaşlarının büyük bir bölümünün rüşvet aldığına tanık olarak hayalindeki temiz dünyanın gerçekleşebilmesine dair umutları azalır.
Sosyal hayatında polislerden ve polislikten uzak durarak özgür bir hayat yaşamaya çalışan Serpico, birçok meslektaşının aksine sanat ve edebiyatla da ilgilidir.
Verdiği tüm çabalara rağmen önemli yetkililer polislik kurumunun içindeki bu sorunların üzerine gitmeye pek yanaşmazlar. Bu edilgenliği en sonunda gazetelerle paylaşarak kayıt altına alınmasını ve halkın da bunlardan haberdar olmasını sağlar.
Bir gün bir baskın sırasında yaralanan Serpico terfi ettirilir. Ancak bunu kabul etmez. Yaralanmasının ardından bir komisyon oluşturulması ve bu tür yolsuzluklarla mücadele edilmesi için gerekli çalışmaların başlatılması adına bir yol gösterici olarak sonunda bir şeylerin değişmesini mümkün kılar. Bunun ardından mesleği bırakır.
Filmin imdb profili: https://www.imdb.com/title/tt0070666/
Bu paylaşımımdan 6 paylaşım önce yer verdiğim Prince of the City (1981) filminde de polis ve devlet kurumlarındaki yozlaşmayı, devlet düzeninin suç işleyerek suçu önleyen bir yapı taşımasına neden olan kara noktalarını anlatan yönetmen, Serpico (1973)'te de bu konunun üzerine gidiyor. Serpico, başrolünde Al Pacino'nun yer alması dolayısıyla Kentin Prensi'ne oranla çok daha popüler bir film olsa da ve daha çok, rastlanma ihtimali daha az olan filmlere yer vermeye çalışsam da yönetmenin benzeri konuları işlediği bu iki filmin de bloğumda yer almasını istedim.
Çocukluğundan beri polis olmak isteyen Serpico, akademiden mezun olarak bu hayalini gerçekleştirir. Ancak meslektaşlarının büyük bir bölümünün rüşvet aldığına tanık olarak hayalindeki temiz dünyanın gerçekleşebilmesine dair umutları azalır.
Sosyal hayatında polislerden ve polislikten uzak durarak özgür bir hayat yaşamaya çalışan Serpico, birçok meslektaşının aksine sanat ve edebiyatla da ilgilidir.
Verdiği tüm çabalara rağmen önemli yetkililer polislik kurumunun içindeki bu sorunların üzerine gitmeye pek yanaşmazlar. Bu edilgenliği en sonunda gazetelerle paylaşarak kayıt altına alınmasını ve halkın da bunlardan haberdar olmasını sağlar.
Bir gün bir baskın sırasında yaralanan Serpico terfi ettirilir. Ancak bunu kabul etmez. Yaralanmasının ardından bir komisyon oluşturulması ve bu tür yolsuzluklarla mücadele edilmesi için gerekli çalışmaların başlatılması adına bir yol gösterici olarak sonunda bir şeylerin değişmesini mümkün kılar. Bunun ardından mesleği bırakır.
Filmin imdb profili: https://www.imdb.com/title/tt0070666/
Yorumlar
Yorum Gönder