O Filmi İzlemiş Miydin?
Bu yazıyı, çok sevdiğim bir film olan Kar-Wai Wong'un Faa yeung nin wa (2000) filmini yeniden izlediğim yağmurlu bir gecenin ardından yazıyorum. Filmden sonra, herhalde filmin güzelliğiyle, yazmaya değer bulduğum ve yazma isteği duyduğum bir şeyler hakkında bir şeyler demeye çalışacağım.
O filmi izlemiş miydin? Bu soruyu sormamdan biraz öncesine kadar yani filmi yeniden izlememden önce olsa bu soruyu evet izlemiştim şeklinde yanıtlardım; alışkanlık üzere. Ama filmi yeniden izledikten sonra filmin neredeyse tamamını unutmuş olduğumu, sadece o muhteşem müziği hatırladığımı fark ettim. Filmdeki tek güzel müzik de o değilmiş ayrıca. Quizas quizas quizas adlı parça da sevdiklerim arasına girdi; yeniden izledikten sonra.
Bir film hakkında bir şeylerden bahsedecekken ya da izlemeyi tavsiye edecekken öncelikle bu soruyu sorabiliyoruz: İzlemiş miydin? Halbuki filmi izledikten sonra düşündüm ki, eğer filmi hatırlamıyorsak o filmi izlemiş olmamızın bir anlamı kalmıyor. ''Evet, izlemiştim ama hatırlamıyorum.'' Bu durumda izlemiş dahi olmayabiliriz. Yaşadığımızı hatırlamıyorsak, yaşadıklarımızı hatırlamıyorsak ne kadar yaşamışızdır ki?
Bu bakımdan, bir filmi izlemiş olmaktan önemlisi, o filmi hatırlıyor olmak. Yani soruyu genişleterek bir art soruyla güçlendirelim. O filmi hatırlıyor musun? Bu daha doğru, daha anlamlı bir soru bence. İşte bunu düşündüm filmi izledikten sonra. Ayrıca bir filmi izlemiş olmak, içeriğinde yer alan -miş ekinden dolayı geçmişte kalmış bir eylem; hatta eylem vasfını yitirmeye yüz tutmuş, hatırdan silinmeye başlanmış bir eylem. Halbuki bir filmi hatırlıyor olmak yaşayan bir eylem. Şimdide var olan bir eylem.
Tabii ki bir kişiye, izleyip izlemediğini bilmediğimiz bir film hakkında, o filmi hatırlıyor musun diye soramayız. Çünkü hiç izlememiş de olabilir. En iyisi, o filmi izlemiş miydin kalıbını atmayalım ama ardından hatırlıyor olmaya dair de bir şeyler sıkıştıralım.
O filmi izlemiş miydin? Bu soruyu sormamdan biraz öncesine kadar yani filmi yeniden izlememden önce olsa bu soruyu evet izlemiştim şeklinde yanıtlardım; alışkanlık üzere. Ama filmi yeniden izledikten sonra filmin neredeyse tamamını unutmuş olduğumu, sadece o muhteşem müziği hatırladığımı fark ettim. Filmdeki tek güzel müzik de o değilmiş ayrıca. Quizas quizas quizas adlı parça da sevdiklerim arasına girdi; yeniden izledikten sonra.
Bir film hakkında bir şeylerden bahsedecekken ya da izlemeyi tavsiye edecekken öncelikle bu soruyu sorabiliyoruz: İzlemiş miydin? Halbuki filmi izledikten sonra düşündüm ki, eğer filmi hatırlamıyorsak o filmi izlemiş olmamızın bir anlamı kalmıyor. ''Evet, izlemiştim ama hatırlamıyorum.'' Bu durumda izlemiş dahi olmayabiliriz. Yaşadığımızı hatırlamıyorsak, yaşadıklarımızı hatırlamıyorsak ne kadar yaşamışızdır ki?
Bu bakımdan, bir filmi izlemiş olmaktan önemlisi, o filmi hatırlıyor olmak. Yani soruyu genişleterek bir art soruyla güçlendirelim. O filmi hatırlıyor musun? Bu daha doğru, daha anlamlı bir soru bence. İşte bunu düşündüm filmi izledikten sonra. Ayrıca bir filmi izlemiş olmak, içeriğinde yer alan -miş ekinden dolayı geçmişte kalmış bir eylem; hatta eylem vasfını yitirmeye yüz tutmuş, hatırdan silinmeye başlanmış bir eylem. Halbuki bir filmi hatırlıyor olmak yaşayan bir eylem. Şimdide var olan bir eylem.
Tabii ki bir kişiye, izleyip izlemediğini bilmediğimiz bir film hakkında, o filmi hatırlıyor musun diye soramayız. Çünkü hiç izlememiş de olabilir. En iyisi, o filmi izlemiş miydin kalıbını atmayalım ama ardından hatırlıyor olmaya dair de bir şeyler sıkıştıralım.
Yorumlar
Yorum Gönder