This Sporting Life (1963) Sporcunun Hayatı
İngiltere'de geçen This Sporting Life (1963) filminde bir rugby oyuncusu olan Frank Machine'ın spor hayatı ile özel hayatının geri dönüşlerle zenginleşen paralel bir hikâyesini izliyoruz. Güçlü ve etkileyici bir dram filmi olan Bir Sporcunun Hayatı (1963) filminin diğer önemli karakteri ise Margaret Hammond'tır.
Filmin başarılı başrol oyuncusu Richard Harris performansı, görüntüsü ve sesiyle zaman zaman bende Marlon Brando'yu izliyormuşum izlenimi uyandırdı. Sık sık yakın çekimlere başvuran yönetmen Lindsay Anderson karakterlerin duygularını daha da etkileyici bir şekilde görebilmemizi sağlıyor.
İsminden yola çıkarak sadece bir spor filmi olduğu düşünülmemesi gereken eserde Frank'in sporculuğundan ve karakterinden doğan bazı olaylarla da karşılaşıyoruz. Eşini yakın zamanda kaybetmiş olan Margaret'ın pansiyonunda kalan Frank amatör bir rugby oyuncusudur. Ancak yükselmek ve daha iyi yerlere gelmek istiyordur. Pansiyonun sahibi Margaret'tan hoşlanan Frank o ve iki çocuğuna içten bir şekilde iyi davranmakta, onlarla vakit geçirmeye çalışmaktadır. Eşini unutamayan Margaret, Frank'e mesafeli davranır ve onun çabaları karşılıksız kalır.
Frank kariyerinde ilerlemeye başlar. Profesyonel sözleşmeye imza atar. Artık daha göz önündedir. Oynadığı takımın sahipleri ondan memnundur ve işler iyi gider. Zaman geçtikçe Frank rugby dünyasında sahadaki kaba kuvvet ve güçle takım sahiplerini etkileyen, tatmin etme görevini yerine getiren bir kişi olduğunu görmeye başlar; ya da izleyiciler için bu durum daha görünür olmaya başlar.
Kazandığı paralar ve çabalarıyla Margaret'ı hayata döndürmeye çalışan Frank onunla biraz olsun yakınlaşmayı başarır. Ancak Margaret aralarındaki yaş farkı ve zenginliğin kendisinde eğreti durduğunu, böyle bir zenginliğin değersiz olduğunu düşünmesinden dolayı buna bir türlü alışamaz. Frank ise sahadaki gücünü ve kaba kuvveti sahada bırakmayı başaramayarak özel hayatında da güç, para ve kibir gibi olgularla başarıya ulaşmaya çalışır. Duygularında ve çabalarında içten olmasına rağmen Margaret'ın duygularını etkilemekte zorlanır.
Filmin imdb profili: https://www.imdb.com/title/tt0057578/
Filmin başarılı başrol oyuncusu Richard Harris performansı, görüntüsü ve sesiyle zaman zaman bende Marlon Brando'yu izliyormuşum izlenimi uyandırdı. Sık sık yakın çekimlere başvuran yönetmen Lindsay Anderson karakterlerin duygularını daha da etkileyici bir şekilde görebilmemizi sağlıyor.
İsminden yola çıkarak sadece bir spor filmi olduğu düşünülmemesi gereken eserde Frank'in sporculuğundan ve karakterinden doğan bazı olaylarla da karşılaşıyoruz. Eşini yakın zamanda kaybetmiş olan Margaret'ın pansiyonunda kalan Frank amatör bir rugby oyuncusudur. Ancak yükselmek ve daha iyi yerlere gelmek istiyordur. Pansiyonun sahibi Margaret'tan hoşlanan Frank o ve iki çocuğuna içten bir şekilde iyi davranmakta, onlarla vakit geçirmeye çalışmaktadır. Eşini unutamayan Margaret, Frank'e mesafeli davranır ve onun çabaları karşılıksız kalır.
Frank kariyerinde ilerlemeye başlar. Profesyonel sözleşmeye imza atar. Artık daha göz önündedir. Oynadığı takımın sahipleri ondan memnundur ve işler iyi gider. Zaman geçtikçe Frank rugby dünyasında sahadaki kaba kuvvet ve güçle takım sahiplerini etkileyen, tatmin etme görevini yerine getiren bir kişi olduğunu görmeye başlar; ya da izleyiciler için bu durum daha görünür olmaya başlar.
Kazandığı paralar ve çabalarıyla Margaret'ı hayata döndürmeye çalışan Frank onunla biraz olsun yakınlaşmayı başarır. Ancak Margaret aralarındaki yaş farkı ve zenginliğin kendisinde eğreti durduğunu, böyle bir zenginliğin değersiz olduğunu düşünmesinden dolayı buna bir türlü alışamaz. Frank ise sahadaki gücünü ve kaba kuvveti sahada bırakmayı başaramayarak özel hayatında da güç, para ve kibir gibi olgularla başarıya ulaşmaya çalışır. Duygularında ve çabalarında içten olmasına rağmen Margaret'ın duygularını etkilemekte zorlanır.
Filmin imdb profili: https://www.imdb.com/title/tt0057578/
Yorumlar
Yorum Gönder