Ölmeden Önce Mutlaka
Popüler kültür dili ile var edilen kalıplardan biri olan ''ölmeden önce izlemeniz gereken filmler'', ''ölmeden önce mutlaka seyretmeniz gereken filmler'' gibi listeler hakkında bir yazı yazma isteği duydum. Bu kalıbın başka alanlardaki çeşitleri de mevcut: ''ölmeden önce görmeniz gereken yerler'', ''ölmeden önce mutlaka yapmanız gereken şeyler'' gibi. Ucuz ve niteliksiz bir dilin hakim pozisyona geçmesinde ne yazık ki sosyal medyanın da çok önemli bir payı var. Benzer şekilde, ''efsane'' ve ''aynen'' gibi kelimelerden de rahatsızlık duymaya başladım son yıllarda.
Ölmeden önce okumanız gereken bir yazı olan yazıma dönecek olursak... Evet, buradasınız, okuyorsunuz, demek ki ölmemişsiniz! Hadi ölmeden önce bitirelim şu yazıyı.
Bir insanın bir deneyimi gerçekleştirebilmesi için, sanırım herkesin bildiği üzere, yaşıyor olması gerekir. Yani öldükten sonra bir eylem gerçekleştirilemeyeceği için bir eylem sadece yaşıyorken, adı üstünde, yaşanabilir. Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken Filmler'e ek olarak Öldükten Sonra Asla Kaçırmamanız Gereken 32 Film gibi bir listeyi oluşturmak da anlamsız olacaktır. Ayrıca, yüzümüze sürekli öleceğimizin vurulmasının da karamsar ve rahatsız edici bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Evet, öleceğiz ama ölmeden önce neler yapacağımızı, adeta yangından mal kaçırır gibi bir aceleye sokan vurguyla, hadi ölmeden önce hemen yapın diye sunmanın güzel bir sunuş olduğunu düşünmüyorum.
Geçmişten günümüze doğru hayat önce tiyatroya benzetildi sonra da bir filme. Bu benzetmelerin olduğu birçok yazılı eserle karşılaşabiliyoruz. Gerçekten de hayatın bir yansıması, kısa bir hikayesi olabilen tiyatro ve sinema gibi sanatların bize sunduğu gibi ancak hayattayken hayata dair bir şeyler biriktirebiliriz.
Bu tip anlamsız, hatalı ve boyalı kalıplara dair daha fazla eleştirel bakışın geliştirilebilmesi ümidiyle yazımı sonlandırıyorum. Yararlı olabileceğini düşünüyorsanız yazımı ölmeden önce mutlaka paylaşmanızı hatta daha fazla video gelmesini istiyorsanız abone olmayı ve like atmayı sakın unutmamanızı tavsiye ederim.
Ölmeden önce okumanız gereken bir yazı olan yazıma dönecek olursak... Evet, buradasınız, okuyorsunuz, demek ki ölmemişsiniz! Hadi ölmeden önce bitirelim şu yazıyı.
Bir insanın bir deneyimi gerçekleştirebilmesi için, sanırım herkesin bildiği üzere, yaşıyor olması gerekir. Yani öldükten sonra bir eylem gerçekleştirilemeyeceği için bir eylem sadece yaşıyorken, adı üstünde, yaşanabilir. Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken Filmler'e ek olarak Öldükten Sonra Asla Kaçırmamanız Gereken 32 Film gibi bir listeyi oluşturmak da anlamsız olacaktır. Ayrıca, yüzümüze sürekli öleceğimizin vurulmasının da karamsar ve rahatsız edici bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Evet, öleceğiz ama ölmeden önce neler yapacağımızı, adeta yangından mal kaçırır gibi bir aceleye sokan vurguyla, hadi ölmeden önce hemen yapın diye sunmanın güzel bir sunuş olduğunu düşünmüyorum.
Geçmişten günümüze doğru hayat önce tiyatroya benzetildi sonra da bir filme. Bu benzetmelerin olduğu birçok yazılı eserle karşılaşabiliyoruz. Gerçekten de hayatın bir yansıması, kısa bir hikayesi olabilen tiyatro ve sinema gibi sanatların bize sunduğu gibi ancak hayattayken hayata dair bir şeyler biriktirebiliriz.
Bu tip anlamsız, hatalı ve boyalı kalıplara dair daha fazla eleştirel bakışın geliştirilebilmesi ümidiyle yazımı sonlandırıyorum. Yararlı olabileceğini düşünüyorsanız yazımı ölmeden önce mutlaka paylaşmanızı hatta daha fazla video gelmesini istiyorsanız abone olmayı ve like atmayı sakın unutmamanızı tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder