Patlamış Mısır Sineması

İzlediği filmleri genellikle kendi başına ve ev ortamında izleyen biriyimdir. Zaman zaman sinemada film izlediğim de oluyor. Yakın zamanda bir sinema salonunda Loving Vincent filmini izlemeye gittim. Burası, tekelleşmiş büyük bir şirketin bir işletmesi olmaktan ziyade ticari kaygıları ağır basmayan, nitelikli filmler yayınlayan bir sinema.

Hitap ettiği izleyici kitlesi biraz daha bilinçli ve nitelikli filmlere daha çok eğilimi olan bir kitle olsa da orada da patlamış mısır satışı yapıldığını gördüm. Garipsemiştim. Oraya yakıştıramamıştım. Sinema salonlarının kantinlerinde sıkça rastlanan hatta bir gelenek, bir kültür haline dönüşmüş olan patlamış mısır...

Patlamış mısır sineması diye bir tabir kullanılabilir. Muhtemelen kullanılıyordur da zaten. Böylesi bir sinema anlayışı tüketime dayalı, bir filmden eğlence, heyecan, aksiyon, cinsellik, belli bir son bekleyen bir izleyici yaklaşımının yansıması olabilir. Gelgelelim benim gittiğim sözde biraz daha kaliteli sinemada da bu durumun bir yansımasına rastladım.

Sinema salonları, adları üzerlerinde, salon oldukları için kapalı ve çok iyi bir havalandırma sistemleri yoksa genellikle içeride saatlerce soluyan insanlar bulunduğu için biraz havasız da yerler. Böyle bir ortamda patlamış mısır gibi ses çıkaran ve koku yayan bir yiyeceğin tüketilmesini garipsiyorum. Evet, belki televizyonlarda yayınlanan türden filmlerde insanların sinema salonlarında zevkle patlamış mısır tükettiği görülebilir, belki sinema filmi reklamlarının bazılarında bu yiyeceğe atıfta bulunan çalışmalar ortaya konulabilir ama sırf böyle bir kültür var diye bu kültüre eleştirel bakamamayı, bunun üzerine düşünmemeyi pek anlamıyorum.

Bir filme odaklanmışken salonun bir yanından parlayıveren bir ekran görüntüsü ne kadar rahatsız ediciyse patlamış mısır kokusu ve sesi de bir o kadar rahatsızlık verici. Ses çıkarmayan ve koku yaymayan yiyecek içecekler içinse böyle bir eleştiride bulunmaya gerek görmüyorum.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gölge Oyunu (1993)

Aaahh Belinda (1986)

Talihli Amele (1980)

Il était une fois... la vie (1987-1988) Bir Zamanlar... Yaşam

İlk Yarım Saatine Sabredebilirseniz Çok İyi Bir Film İzleyeceksiniz