Kurtuluş (1994)

Gerçek sinemayla tanıştığım son birkaç yıldan sonra zaman zaman, Avrupa ve Amerika Sineması'nda örneklerini sıkça gördüğüm gibi bizim de kendi tarihimizi anlatan, kendi kahramanlarımızı gösteren kaliteli filmlere sahip olmamız gerektiğini düşünür olmuştum. Bu filmleri kurarken daha çok Cumhuriyet Dönemi'mizi hayal ediyordum. Kurtuluşumuzu anlatan eserler veren bir sinemamız olmalı diye düşünüyordum. Geçenlerde aklıma, 5. sınıftayken sınıf öğretmenimizin izlettiği bir film gelmişti. İzleri o zamandan aklımda kalmış ki o filmin ne kadar güzel olduğuna dair pozitif duyguları yeniden duymuştum. Araştırıp, o filmin Kurtuluş 1994 adlı 6 bölümlük dizinin bir bölümü olduğunu anladım. Sanat filmleri arasında gösterilebilecek bu diziyi izlemeye koyuldum. Daha ilk dakikalarından itibaren ne kadar büyük bir eser verilmiş olduğunu düşünmeye başladım.

Şu Çılgın Türkler'in yazarı Turgut Özakman'ın senaryosunu yazdığı bu dizide her bölümde olaylar ve fikri altyapı o kadar güzel işleniyor ki... Hiç acele etmeden, savaşın ve engel çıkarıcı sebeplerin üzerine o kadar güzel gidiliyor ki... Atatürk'ü canlandıran Rutkay Aziz'in oyunculuğu ve sesi çok başarılı. Dizide Müşfik Kenter, Cezmi Baskın, Altan Erkekli, Savaş Dinçel, Ege Aydan gibi adlarını saymakla bitiremeyeceğimiz usta oyuncular rol alıyor. Tarihi görünümler, kostümler ve oyunculuklar üst düzeyde. TRT'nin katkılarıyla hazırlanmış bu dizide binlerce figüran da yer alıyor. Yönetmenliğini Ziya Öztan gerçekleştirmiş. Kaliteli bir senaryo, kaliteli oyunculuk ve kaliteli dekor gibi çok güçlü yanlara sahip bu dizinin sinemanın önde gelen tarih konulu film ve dizilerinden bana göre aşağı kalır yanı yok. Ama ne yazık ki, kurtuluşumuzu, destansı mücadelemizi anlatan bu şaheseri kendi ülkemizde bile pek bilmiyoruz. Dizinin tüm cumhuriyet dostlarınca olabildiğince paylaşılıp daha çok kişiye ulaşması sağlanılmaya çalışılmalı. Dizinin yabancılar tarafından izlenebilmesi için İngilizce altyazısı oluşturulmalı. Böyle önemli ve değerli eserlerimize sahip çıkıp onları geliştirmeliyiz. (23 Nisan 2019 tarihinde dizinin Youtube'da İngilizce altyazılı olarak yüklenmiş olduğunu gördüm. İlgili linki yazının sonuna ekledim.)

Dizinin son bölümünü izlerken aklıma Rusların Padenie Berlina adlı 1950 yapımı filmi geldi. Bu filmde Rusların İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerle olan mücadeleleri ve Berlin'i alışları anlatılıyor. Ancak propaganda havasının yoğunluğu ve filmi bir aşk hikayesi ile bağlamaya çalışmak gibi değer düşürücü etkenler taşıyor. Benzer bir alandaki bir dizi olan Kurtuluş'ta ise böyle bir hava yok. Kurtuluş mücadelemizi, bu mücadelede yaşanan zorlukları, yazılan destanı, bu mücadeleyi vermemizin nedenlerini, dostları ve düşmanları göz önüne sermek var sadece.

Atatürk'ün kadın ve erkeklerin ayrı oturtulmasından dolayı sorumlu kişiyi azarlamasından sonra ilerleyen bölümde artık kadın ve erkeklerin yan yana oturduğu benzer bir sahnenin yer alması; Afyon'da çekilmiş olan meşhur düşünen Atatürk fotoğrafının dizide bir anlığına da olsa canlandırılması; hayalci Enver Paşa'nın Türkistan'a doğru yola çıkarken karanlıklar içinde kaybolur gibi gösterilmesi gibi ince ve takdire şayan noktaları bolca barındıran çok değerli bir eser.

Dizinin imdb profili: http://www.imdb.com/title/tt0388189/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gölge Oyunu (1993)

Aaahh Belinda (1986)

Talihli Amele (1980)

Il était une fois... la vie (1987-1988) Bir Zamanlar... Yaşam

İlk Yarım Saatine Sabredebilirseniz Çok İyi Bir Film İzleyeceksiniz